15-06-2020 00:31:43

Mühür bozuldu! Hedefte onlar var

Son dakika haberlere göre, ABD’de siyahi George Floyd’un polis tarafından öldürülmesine yönelik protestolar, kısa sürede dünyanın birçok ülkesine yayıldı. Protestocular ırkçılık ve sömürgecilikle suçlanan isimlerin heykellerini hedef alıyor
 Mühür bozuldu! Hedefte onlar var

Dünyanın birçok yerinde geçmişin kültürel mirası sayılan heykeller, çeşitli protestoların, büyük çaplı gösterilerin simgesel aracı haline geldi. Irkçı, sömürgeci, kimliklere, dikta rejimlerin vücut bulmuş haline, simgesel anlamda karşı çıkışın bir aracı…

Amerikalı siyahi George Floyd’un polis tarafından öldürülmesine yönelik protestolar, dünyanın birçok ülkesinde yine ırkçılık ve sömürgecilikle suçlananların heykellerini hedef aldı. İngiltere’de Bristol sokaklarında 10 binin üzerindeki gösterici, Edward Colston’ın heykelini yerinden sökerek nehre attı.
Colston tarihe adını “hayırsever” olarak yazdırsa da göstericilere göre o kendi gemilerine doldurduğu 80 binden fazla Afrikalının, göğüslerine şirketin damgasını vuran ve onları satarak servet edinen bir köle taciriydi. İngiltere göstericileri vandallıkla suçladı. Onlar da kentin kölelik ve insan kaçakçılığındaki rolüyle yüzleşmesini istedi.

Belçika açılışı yaptı

Bu yüzleşmeyi önce Belçika yaptı. Kongo halkına yaptığı zulümle, 19. yüzyıl modern tarihinin ilk soykırımcısı olarak bilinen Kral II. Leopold’un heykelini kaldırarak.

Aynı gün ABD’de de Konfederasyon Başkanı Jefferson Davis’in heykeli ile Kristof Kolomb’un heykelleri yıkıldı. Sömürgeci, soykırımcı oldukları gerekçesiyle… Amerika bunu 2015’ten bu yana zaten yapıyor. Onlar da iç savaş döneminde köleliği savunan Konfedere Devletler temsilcilerinin heykellerini kaldırıyor. Bazı eyaletlerde kaldırılması yasaklansa da Amerika’da hâlâ ırkçılıkla suçlanan 700’ün üzerinde heykel var.

Belli ki; ülkelerin geçmiş tarihi, bu heykeller üzerinden sorgulanıyor. Birçok siyasetçinin, askerin, sanatçının, hatta bilim insanının heykelleri ırkçı, ayrımcı, sömürgeci, cinsiyetçi ya da tacizci olduğu iddialarıyla yerinden sökülüyor.

Dolayısıyla tabuları yıkan ya da her şeyi tabulaştıran, insanlık tarihinin en “canlı” tanığı olan heykeller; tarihe adını yazdıracak önemdeki şahsiyetleri, toplumlara unutturmayan ülkelerin, sonsuzluk mührü gibi dursa da bu mühür giderek bozuluyor. Eğer yıkılan, parçalanan, boynuna ip geçirilip sokaklarda sürüklenen, gözü oyulan, kafası ezilen lider heykellerinden bir sergi açsanız dünya siyaset tarihinin resmi geçit törenini izler gibi, bu tarihin nereye doğru yol aldığını görebilirsiniz…

Geçmişten miras heykellerin günümüz dünyasında nasıl algılandığını, niçin yıkıldığını, parçalandığını ya da kaldırıldığını anlamaya yönelik çaba; aynı zamanda toplumların, dünya siyasetinin ya da insanlık tarihinin nasıl bir değişim ya da dönüşüm geçirdiğini anlamak için olabilir mi?
Belki ama günümüzde o devasa görkemli heykeller algısı, yerini artık bir mizaha konu olabilecek, karikatürize edilmiş liderlerin heykellerine bıraktı. Heykelin varoluşunu yeniden yorumlamak gerekiyor belki de çünkü heykel algısı giderek farklılaşıyor.




Trump heykeli nefret dolu

ABD Başkanı Donald Trump, iç savaş döneminde köleliği savunan Amerika Konfedere Devletleri temsilcilerinin heykellerinin yıkılmasına karşı olduğunu açıklayınca hedefe kendisi oturdu. Amerika’nın Rushmore Dağı’nda Devlet Başkanları; Washington, Jefferson, Lincoln ve Roosevelt’in heybetli büstleri, şimdilerin Amerika’sında Trump’ın yerlerde sürünen göbekli, gerdanlı ve çırılçıplak heykellerine bakıyor. Karikatürize edilmiş onlarca tuhaf heykeli yapıldı. Amerikalılar parklarda, merkezi yerlerde karşılarına çıkan “İmparatorun testisleri yok”, ‘üstüme işe’ yazılı Trump büstleriyle hayli eğlendiler. Trump’ın çevre politikalarına olan duyarsızlığı da bir başka heykelin konusu oldu. “Eriyen Buz” adlı Finlandiyalı bir grup, ABD Başkanı Donald Trump’ın yüzünü 35 metrelik bir buz dağına kazıdı.

Putin’i de bıçakladılar

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı olan Vladimir Putin basına yansıyan açıklamalarında meydanlara kendi heykellerinin dikilmesinden veya caddelere kendi isminin verilmesinden rahatsızlık duyduğunu, heykellerin bir devlet adamı için yakışık kalmayacağını belirtti. Buna rağmen kanatlı bir ayı gövdesinin üstünde yarı çıplak, Judo kıyafeti ve Roma imparatorlarının giydiğine benzer bir pelerin bulunan ve boynunda Rusya armasını taşıyan Putin heykelleri yapıldı. Bazı belediyeler “Gelecek nesiller” için bu bir sorun olabilir diyerek Putin heykellerine karşı çıktı. 2014’te aktivistler Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Grevin Müzesi’ndeki Putin’in balmumu heykelini devirdiler, üzerine çıkıp sivri bir cisim sapladı. Heykele zarar veren; göğsüne kırmızı harflerle “Putin’i öldür” yazan Ukraynalı aktivist FEMEN grubunun bir üyesi. Polis tarafından tutuklandı. Göstericinin, Putin heykeline G7 zirvesine katılan liderlerin heykellerinin önünde saldırması da ayrıca önemli. Putin, Ukrayna krizine yönelik izlediği politika sebebiyle G7 zirvesine davet edilmemişti.

Üzerinde Roma imparatorlarının giydiğine benzer bir pelerin bulunan ve boynunda Rusya armasını taşıyan büst, “defne yapraklarından yapılma tacın da olması gerekirdi” ifadeleriyle sosyal medyada alay konusu oldu. Büstün hazırlanmasına öncülük eden Ortodoks Kozak Birliği...

‘İtalya’nın rüyası’ diye ölmüş heykelini yaptılar





İtalya ürküten Mussolini heykellerinden, ağzı burnu kırılmış karikatürize edilen Silvio Berlusconi heykelleriyle dönüşüm yaşadı. Berlusconi 1994 yılından itibaren İtalya’da merkez-sağın en güçlü isimlerinden oldu. 2009’da Milano’daki bir miting sonrası saldırıya uğradı. Çarmıha gerilmiş İsa heykeliyle suratına aldığı darbeler sonucu burnu ve dişleri kırıldı, dudağı patladı. Bundan ilham alınmış olmalı ki; bu kez kendisini kafası bandajlı, ağzı burnu kırılmış, kanlara bulanmış şekilde gösteren heykeller piyasaya çıktı ve yok sattı. 2012’de iki “İtalya’nın Rüyası” adıyla bir sergide “ölmüş haldeki” balmumu heykeli yer aldı.

Eylemciler ChurchIll heykelini boyadı





Winston Churchill tarihe adını, “ömrünü Britanya İmparatorluğu’na yönelmiş tehditleri püskürtmekle geçiren ve Nazi rejiminin Yahudilere karşı zulmünü onaylamayan bir devlet adamı” olarak yazdırdı. Buna karşın faşist rejimlerle ittifak arayışındaki ısrarı, Franco rejiminin ömrünü uzatması, Malay isyanında, Britanya’nın onun sayesinde kimyasal gazları kullanan ilk devlet olması unutulmadı. 2000’de Winston Churchill’in heykelini boyayıp, kafasına Mohikan yerlisi gibi ot yapıştırıldı.

YARIN: DÜNYA LİDERLERİ PARAMPARÇA Lenin’in heykeli sahile vurdu. Stalin’i heykelle aşağılamak! Polis, Hitler’in kafasını kopardı. Franco’nun derin dondurucudaki heykeli davalık oldu. Pinochet’nin dışkıdan heykeli dikildi. Gandhi’nin heykelini “ırkçı” diyerek kaldırdılar.

  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI