Türkiye’nin farklı yerlerinde yaşanan grup saldırıları, özellikle gençler arasında yaygınlaşan yeni bir şiddet biçimini ortaya koyuyor. Çoğu zaman 5-6 kişilik grupların bir kişiye saldırdığı şiddet eylemleri bazen önceden planlı, bazen de rastgele şekilde gelişiyor.Gittikçe normalleştiUzmanlara göre, bu durum sadece bireysel bir şiddet eğilimi değil, aynı zamanda toplumsal bir şiddet sinyali. Son aylarda kamuoyunda tepkilerede neden olan olaylar, bu şiddet biçiminin gittikçe normalleştiğini düşündürüyor. Saldırılar genellikle okul çağındaki gençler tarafından, kalabalık halde gerçekleştirilirken, olay anı çoğu zaman cep telefonlarıyla kaydedilip sosyal medyada paylaşılıyor. Her geçen gün artan bu şiddet olaylarını uzmanlar Milliyet’e değerlendirdi.‘Başarı hikayesi gibi’Psikolog Alanur Özalp, özellikle görüntülerin paylaşılma biçiminin, şiddeti sıradanlaştırdığını ve hatta ödüllendirdiğini belirtti. Özalp, “Özellikle son günlerde biz de benzer görüntüleri çok sık görmeye başladık. Sosyal medyada insanlar bu görüntüleri artık normalleştirmeye başladı. Aynı anda bir kişiye 5-6 kişi saldırıyor ve bu görüntüler kayıt altına alınıp sosyal medya hesaplarında paylaşılıyor. En rahatsız edici tarafıysa, bu durum bir tür başarı hikayesi gibi sunuluyor” dedi.‘Saldırılar tetikliyor’Özalp, olayların zincirleme şekilde arttığını ve bir tür sosyal bulaş etkisiyle yayıldığını belirterek “Bir grup saldırısı oluyor, kısa süre sonra bir yenisini görüyoruz. Bunlar birbirini tetikliyor. Eskiden insanlar bire bir kavga ederdi. Şimdi ise gruplar halinde tek kişiye saldırılıyor. Bu gençlerle sınırlı da değil, 10 yaşındaki bir çocuk da 30 yaşındaki bir yetişkin de kalabalık saldırı modelini kopyalayabiliyor. Bu da durumun ne kadar yaygınlaştığını ve normalden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor” diye konuştu.Görünür olma arzusuÜsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan da şöyle konuştu: “Sosyal medya ekranlarında şiddet sıradan bir gösteriye dönüşmüş durumda. Bu nedenle şiddete meyilli gençler bu performanslarını kameraya kaydedip tüm toplum tarafından izlenmeyi, onaylanmayı hatta bir sanatçı gibi takdir edilmeyi bekliyorlar. Sadece görünür olma, izlenme ve beğenilme arzusu bile kendi başına şiddetin üretilmesi için bir gerekçe oldu. Grup halinde hareket etmeleri de tesadüf değil. Ergenlik dönemi zaten aidiyet ihtiyacının en yoğun yaşandığı zaman. Bir gruba dahil olmak, kabul görmek için bazen kendi sınırlarını zorluyorlar. Şiddet grup içindeki dayanışmayı ve biz duygusunu pekiştirmenin hatta ‘güçlü olan benim’ demenin bir yolu haline gelmiş durumda.Empati eksikliğiBir başka mesele de empati eksikliği. Empatiyi bir toplumun yaşamın harcı olarak görebiliriz. Ancak dijital çağda ekran karşısında büyüyen çocuklar gerçek fiziksel ve duygusal ilişkiler yerine sanal etkileşimlere maruz kalıyor. Bu durum ötekinin acısını hissetme kapasitesini haliyle zayıflatıyor. Her şeyin oyun gibi olduğu bir dünyada bir başkasının vücut bütünlüğüne zarar vermek de haliyle çok kolaylaşıyor.”
‘Kızlar arasında da yaygınlaştı’Özalp’a göre en büyük tehlike, şiddetin hem uygulanmasının hem de paylaşılmasının onay görmesi. Özalp, “Bu tür videolar ciddi sayıda beğeni ve yorum alıyor, hatta saldırıyı gerçekleştiren kişiler sosyal medyada takdir bile ediliyor. Şiddet burada sadece uygulanmakla kalmıyor, ödüllendiriliyor. Bu çok tehlikeli. Bu davranışlar, yalnızca erkekler arasında değil, genç kızlar arasında da giderek yaygınlaştı. Sadece erkekler değil, kızlar da benzer şiddet görüntülerine karışıyor. Örneğin, üç kız bir kızı tutuyor, biri dövüyor, diğeri kameraya alıyor. Bu artık o kadar sık görülüyor ki sanki sıradanlaşmış gibi. Ancak bu görüntülerin yayılması, bunun normal bir şey olduğu anlamına gelmiyor” diye konuştu.‘Aileler dur demeli’“Ailelerin sessizliği de bu durumu besleyen önemli bir faktör” diyen Özalp, “Bu videolardan şunu da anlıyoruz ki, gençler şiddet içeren bu davranışları sergilerken, ailelerinden çekinmiyorlar. Aileyle ilgili bir kaygı taşımadıkları için bu kadar rahat davranabiliyorlar. Bu da son derece düşündürücü. Çünkü bu görüntüler sosyal medyada yayılırken, mutlaka birileri görüyor aileden biri, komşu, akraba. Fakat yeterince tepki verilmiyor. Bu noktada ailelerin artık net bir ‘dur’ demesi gerekiyor” dedi.5 şehir 5 olaySon günlerde gerçekleşen grup halindeki saldırılardan bazı örnekler şöyle;*Batman’da geçtiğimiz 24 Temmuz’da 3 genç kız, başka bir genç kıza saldırdı. O anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler sosyal medyada defalarca yayınlandı.*Eskişehir’de geçtiğimiz 20 Temmuzda, 8 kişi bir genci sokak ortasında tekme ve yumruklarla darp etti. Olay anını ise çekip paylaştışlar. Görüntüler sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Emniyet saldırganları tespit ederek gözaltına aldı.*İstanbul Esenyurt’ta geçtiğimiz Haziran ayında 6 genç, bir kişiye sokak ortasında saldırdı. Olayın nedeni bilinmezken, bir başka genç saldırıyı cep telefonuyla kayda aldı. Görüntülerin TikTok ve Instagram üzerinden yayıldığı görüldü.*Konya’da geçğiğimiz Temmuz ayında, parkta oturan bir gence 5 kişilik bir grup saldırdı. Görüntüler sosyal medya hesaplarında yayımlandı, olay sonrası saldırganların yaşı küçük olduğu için işlemler çocuk şube tarafından yürütüldü.*Ankara Keçiören’de geçtiğimiz mayıs ayında lise öğrencisi bir genç, okul çıkışında 7 kişi tarafından darp edildi. Nedeni sosyal medya üzerinden yaşanan bir tartışmaydı.