ÇANAKKALE GEÇİLEMEDİ!

Yıl 1915, topraklarımızın dış güçlerce işgal edilme süreçleri hızla ilerleme kaydederken kahraman Türk Gençliği ’de iç ve dış düşmanlara karşı olanca güçleriyle anca direnebiliyorlardı. Fazlaca saldırı yapamıyorduk ancak yapılan saldırıları öteleyebiliyor ya da zincirlerini kırabiliyorduk.

Bir düşünün; eğer ki o deniz savaşlarında Çanakkale geçilebilseydi, belki de tarih boyunca Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet asla olmayacaktı. Aslında topraklarımız bir yere gitmeyecekti ama bu topraklar üzerinde Yorgolar, Hanslar vb. canilerin çocukları olarak var olacaktık.

O, Çanakkale Zaferi ki; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün askeri dehası ve iyi bir komutan oluşunun sonucunda kazanılmış bir zaferdir. O, Çanakkale Zaferi ki; şimdilerde turistik amaçlı yaptığımız gezilerde daha iyi anlıyoruz ki yaşları henüz on dört on sekiz yaş grubu gibi çocuk sayılacak yaştaki insanların sayesinde kazanılmıştır. O, Çanakkale Zaferi ki; 215 kilo gramlık top mermisini üçüncü hamlesinde kaldırarak topa sürmesi ve o mermiyle denizdeki düşman zırhlısının vurulması sonucunda kazanılmış bir zaferdir.

O, Çanakkale Zaferi ki; ulusal bilincin yeniden canlandırıldığı ve Türklük duygularının, tarihteki seçkin yerini aldığı bir zaferdir. O, Çanakkale Zaferi ki; Türk Milleti’nin özgürlüğüne açılan bir kapı ve Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atılacağı bir adıma önder olmuş bir zaferdir. O, Çanakkale Zaferi ki; Küllerinden yeni bir devlet oluşturulabilen, tarihin akışını değiştirebilen bir zaferdir. Çanakkale’ye giderken o dağın eteğinde şöyle yazıyor:

‘’Dur Yolcu. Bilmeden gelip bastığın bu toprak, Bir devrin battığı yerdir.’’ Bu sözler ne kadar da anlamlıdır. Düşünsenize bir kere, ‘’bilmeden gelip bastığın bu toprağın altında binlerce şehit var.’’ Dikkatli yürü de altta yatan şehitler incinmesin mesajı var. Anlam şöyle devam ediyor: Bu şehitler ve bu topraklar sayesinde karanlık bir devir batmış-bitmiş, yeni ve aydınlık bir devir açılmıştır. Ne diyordu Gazi Mustafa Kemal; ‘’Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlen¬meden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım.

‘’ İşte bu emir, bu dilek ve de bu istek karşısında hangi Türk evladı uyuyabilirdi ki? Hatta ve hatta yeme-içme duyguları ve istekleri bile bir süreliğine izine ayrılmıştı. Öyle zamanlar geldi ki, o gencecik bedenler kurşunla değil süngüyle göğüs göğüse muharebeye girerek karaya çıkmayı başaran düşman askerlerini bile toprağa gömmeyi başarabildiler. İşte bizler şimdi o genç bedenlerin, o muhteşem karşı koyuşlarının sonucunda rahat yaşayabiliyoruz. İşte Çanakkale Zaferi böyle bir zaferdir.

O Çanakkale Zaferi ki; daha sonra birçok şaire ilham kaynağı olmuş şiirler yazdırmış. Birçok besteciye ve sanatçıya yön göstermiş ağıtlar yaktırmıştır. Ne diyordu o güzelim Çanakkale Türküsünde: Çanakkale içinde aynalı çarşı. Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah! Çanakkale içinde bir uzun Selvi. Kimimiz nişanlı, kimimiz evli, off, gençliğim eyvah! Çanakkale içinde bir kırık testi. Analar babalar ümidi kesti, off, gençliğim eyvah! Çanakkale üstünü duman bürüdü.

On üçüncü fırka harbe yürüdü, off, gençliğim eyvah! Çanakkale elinde toplar kuruldu. Vay bizim uşaklar orda vuruldu, off, gençliğim eyvah! Çanakkale köprüsü dardır geçilmez. Al kan olmuş suları bir tas içilmez, off, gençliğim eyvah! Çanakkale’den çıktım yan basa basa.

Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa, off, gençliğim eyvah! Çanakkale’den çıktım başım selamet. Anafarta’ya varmadan koptu kıyamet, off, gençliğim eyvah! Çanakkale içinde vurdular beni. Ölmeden mezara koydular beni, off, gençliğim eyvah! Çanakkale içinde sıra söğütler. Altında yatıyor aslan yiğitler, off, gençliğim eyvah! Bu türkü bile Çanakkale Zaferi’nin Türk milleti için ne denli önemli ve anlamlı olduğunu açık açık anlatmıyor mu? Böyle şanlı bir zaferi kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve geçmişte bugüne bu ülkenin korunup kollanmasında yaşamlarını yitiren tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.