Necmettin Aslan
  05-05-2019 20:36:40

Hoş Geldin Ramazan

Peygamberimizin Ramazan'ı "sabır ayı" olarak tanımlaması, onun gerçekçiliğinin açık delilidir. Çünkü din ve ibadet disiplinine daha sıkı bir şekilde girmenin; bunun hisler-hevesler, çevre ve fizikî bünyede meydana getireceği değişikliklerin baskısına, saygısızlara ve saygısızlıklara, hâsılı bütünüyle günlük hayata karşı sabrın en çok gerektiği ay Ramazan'dır. Hiç kuşkusuz üç aylar ve onların içinde de özellikle Ramazan-ı şerif ayı toplumda yaygın bir harekete, berekete ve genel bir güzelleşmeye vesile olur. Topluca ve toplumca daha büyük oranda yaşanmaya çalışılan İslâm, günlük hayatımıza âdeta bir bahar havası gibi gözle görülür olumluluklar ve güzellikler kazandırır.

Ramazan ayının gündelik hayatımıza getirdiği bu görünür ve hissedilir güzellikler, hiç şüphesiz manevi hayatımızdaki güzelleşmenin yansımalarıdır. Bu sebeple her sene üç ayları ve özellikle Ramazan-ı şerîfi, kulluk dünyamızın rahmet mevsimi olarak karşılar, algılar ve yaşarız. Yine hemen herkes, bu görünür güzelliği ve manevi derinliği bir şekilde dile getirebilir. Ama galiba yapılacak en isabetli iş, bu fevkalâde fırsatlar mevsimini bu ümmetin efendisinden sevgili Peygamberimiz'den dinlemektir.

Hadisçi Muhammed b. İshak b. Hüzeyme, Ramazan'ın fazileti ile ilgili olarak "Eğer haber sahihse" kaydıyla Selmân-ı Fârisî (ra)'nın şöyle dediğini nakletmektedir: Resûlullah (sav) bize Şaban ayının son günü bir hutbe irâd etti ve şöyle buyurdu:

"Ey Müslümanlar! Büyük ve kutlu bir ayın gölgesi üzerinize düştü. Bu, içinde "bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'nin bulunduğu bir aydır. Bu ay, Allah Teâlâ'nın, gündüzlerinde orucu farz; gecelerinde teravih namazını nafile olarak meşru kıldığı (mübarek) bir aydır. Bu ayda kim bir hayır işlerse, başka zamanlarda bir farzı yerine getiren kimse gibi sevap kazanır. Bir farzı eda eden de, başka aylarda yetmiş farzı yerine getiren gibi sevap kazanır. Bu ay, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı da cennettir. Bu ay, ihsan, yardım ve eşitlik ayıdır. Bu ay, müminin rızkının arttığı bir aydır. Kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, onun günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. İftar ettirdiği Müslüman'ın aldığı sevaptan bir şey eksilmeksizin onun kazandığı kadar da ayrıca sevap kazanır."

— Bizim hepimiz bir oruçluyu iftar ettirecek imkana sahip değildir. Dediler.

Bunun üzerine Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem; "Allah Teâlâ bu sevabı bir oruçluyu bir hurma ya da bir yudum su ya da bir içim süt ile iftar ettirene de verir" buyurduktan sonra hutbesine şöyle devam etti: "Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan bir aydır. Kim (bu ayda) emri altındakilerin yükünü hafifletirse, Allah onu bağışlar ve cehennemden âzât eder. Bu ayda dört şeyi çok yapınız. Bunların ikisi ile rabbinizi hoşnut edersiniz; ikisinden de zaten uzak kalamazsınız. Rabbinizi hoşnut edecek iki işiniz; lâ ilâhe illallah diyerek Allah'ın birliğine şehâdet etmeniz ve bağışlanma/mağfiret dilemenizdir. Uzak kalamayacağınız öteki iki şeye gelince, onlar da Allah'tan cenneti isteyip, cehennemden kurtulmayı dilemenizdir. Kim bir oruçluyu doyuracak olursa, Allah onu benim havuzumdan sulayacak o da cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir." 

Peygamber Efendimiz, hutbesinde Ramazan-ı şerîfin, müminlerin fert ve toplum hayatları, dünya ve ahirette kendilerine kazandıracağı neticeler açısından ne denli büyük bir fırsat olduğunu açıklamakta; hiçbir ayırım yapmaksızın tüm müminler için geçerli büyük müjdeler vermektedir. Bunlardan biri, "Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan bir aydır” müjdesidir.


Bir aylık sürede üçte birlik dilimlerle bu üç büyük nimete kavuşabilme imkanına sahip olduğumuzu bilmek herhalde son derece etkileyici bir iyileşme teşvikidir. Ramazandaki bu rahmet, mağfiret ve kurtuluş sağanağından toplumun bütün kesimlerinin yararlanabilmesi için yönetim ve emir yetkisi bulunanlara yönelik olarak Peygamber Efendimizin öngördüğü tedbir de son derece dikkat çekici ve uyarıcıdır: “Kim (bu ayda) emri altındakilerin yükünü hafifletirse, Allah onu bağışlar ve cehennemden âzât eder.”

Hz. Muhammed'in bu beyanı, toplum kesimlerinin ve bireylerin rahmet-bereket-mağfiret mevsiminden yararlanma yol ve yöntemlerinin farklı farklı olabileceğini göstermektedir. Emir verme, iş yaptırma mevkiinde olanların, emirleri altındakilerin yükünü hafifletmek suretiyle kurtuluşa erebilecekleri açıkça hatırlatılmıştır. Bu, herkes için küçük fedakârlık karşısında rahmet mevsimi Ramazan'dan büyük kazanç sağlamak imkanı bulunduğu anlamına gelmektedir. Çünkü sevgili Peygamberimiz aleyhissalâtü ve's-selâm, bu rahmet mevsiminin imkanlarından yararlanmak için ille de belli ölçüde maddî imkana sahip olmak gerekmediğini belirtmiş bulunmaktadır.

“Bir yudum su ikramı” bile rahmete "vesile" kabul edilmektedir. Çünkü iyilik ve ikramın kendisi kadar hatta ondan da önce “iyilik yapma niyeti” önemlidir. Çünkü Allah Teâlâ rahmeti için baha/fiyat değil, bahâne ister. Has/iyi bir niyete dayalı olarak yapılacak küçük bir iyilik, fevkalâde büyük bir iyilik olarak kabul görebilir. Ramazan için “rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi” denilmesi, küçük iyiliklerle büyük sonuçlara kavuşma fırsatı olmasından ileri gelmektedir. O halde hiç kimse kısıtlı maddî imkanlarına bakıp bu ayda asla ümitsizliğe düşmemelidir. Yapabildiğince iyilik yapmaya, iyi olmaya gayret etmelidir.

Öte yandan Peygamber Efendimiz'in, "Allah'ı hoşnut edecek iki iş" olarak takdim ettiği, tevhid ikrarı ve mağfiret dileği, dikkat edilirse, her müminin diliyle gerçekleştireceği iki iyiliktir. Tevhid inancı ve şuuru Ramazan'da bilhassa kelime-i tevhid'i sık sık tekrarlamak suretiyle yüreklerde güçlendirilmeli, kökleştirilmelidir. Zaten "Kalpler Allah'ı anmakla tatmin olur." 

Gerek "Bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi", gerekse Ramazan'da yapılacak iyilik ve ibadetlerin, başka zamanlarda yapılanlardan çok farklı karşılık göreceğine dâir beyân-ı peygamberî, "Ramazanın fevkalâde bir imkan" olduğunu göstermektedir. Bilinen bir gerçektir ki, büyük imkanlar, büyük sorumlulukları da beraberinde getirir. Sevgili Peygamberimiz, bir taraftan, Ramazan ayında yapılacak iyi işlerin kıymetinin yüksekliğini anlatırken, bir yandan da bu konulara ilgisiz kalacakların her zamankinden daha büyük kayıplara, zararlara uğrayacaklarını –dolaylı olarak- hatırlatmış olmaktadır.

Söz bu noktaya gelmişken, Ramazan'a duyulan saygıdan dolayı yapılacak her olumlu hareketin mutlaka bir kıymeti olacağını vurgulamakta fayda görmekteyiz. "Ramazan dolayısıyla" diye başlayan levhalarla durdurulduğu bildirilen bazı faaliyetlerin, alınan tedbirlerin her birinin ayrı bir değeri vardır. Umulur ki bu tür davranışlar, sahiplerinin, Ramazandan bir şeyler bekleyen sahiplerinin önceki yanlışlarına keffâret olur. Toplumu din konusunda, dinî hayatın gereği hakkında bilinçlendirmeye yarayan her davranışı takdirle karşılamak, bu tür teşebbüslerin yaygınlaşmasını teşvik açısından uygun olacaktır. Yılda bir ay süre ile de olsa, toplumun dinî havayı daha yoğun şekilde teneffüs etmesine yardımcı olacak her girişimi, -kimden ve nereden gelirse gelsin- olumlu karşılamak, herhalde daha isabetlidir.

Peygamberimizin Ramazan'ı "sabır ayı" olarak tanımlaması, onun gerçekçiliğinin açık delilidir. Çünkü din ve ibadet disiplinine daha sıkı bir şekilde girmenin; bunun hisler-hevesler, çevre ve fizikî bünyede meydana getireceği değişikliklerin baskısına, saygısızlara ve saygısızlıklara, hâsılı bütünüyle günlük hayata karşı sabrın en çok gerektiği ay Ramazan'dır.

"Uzak kalamayacağınız iki iş, cenneti istemek, cehennemden kurtulmayı temenni etmek" tespiti de bir yandan, Peygamber Efendimiz'in gerçekçiliğinin bir başka ifadesi olurken, bir yandan da yapılmasını uygun bulduğu bir tavsiyesini yansıtmaktadır. Çünkü hiç kimse mutluluk ülkesi cenneti reddetmez, yine aklı başında kimse de cehennemde azap çekmeyi istemez. O halde bu tabii durumu temin etmek için gayrete soyunmanın tam mevsimi gelmiş bulunmaktadır.

Peygamber Efendimizin hutbesinden anlaşıldığına göre Ramazan, en tabiî isteklerimizden en önemli görevlerimize kadar her şeyin değerinin çok büyük ölçüde arttığı bir mevsim olmaktadır. O halde “rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi geldi yine” deyip toplumca ve topluca kulluğa soyunmak en kutlu işimiz olmalıdır.

Ramazan ayının gündelik hayatımıza getirdiği bu görünür ve hissedilir güzellikler, hiç şüphesiz manevi hayatımızdaki güzelleşmenin yansımalarıdır.

Bu ayda kim bir hayır işlerse, başka zamanlarda bir farzı yerine getiren kimse gibi sevap kazanır. Bir farzı eda eden de, başka aylarda yetmiş farzı yerine getiren gibi sevap kazanır.

RAMAZANDA DEĞİLSE, NE ZAMAN?

Dün gece notlarımı karıştırırken bir kayıt buldum onlar içinde. Bu bir hadis-i şerifti. Enes b. Mâlik radıyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet etmekteydi:

“Hâza Ramazan kad câe
Tüftahu fîhi ebvâbu'l-cenne
ve tuğlegu fîhi ebvâbü'n-nâr
ve tüğallu fîhi'ş- şeyâtîn.
Bu'den li men edreke ramazane felem yuğfer lehu.
İzâ lem yuğfer lehu fîhi, femetâ?” 

Önce sevindim, sonra düşündüm ve takıldım bir kelimeye. Bu bir kelimeden duyduğum dehşeti paylaşmak istiyorum sizinle.

“Yine Ramazan geldi,
Tüm mağfiret imkanlarıyla,
Cennet kapıları ardına kadar açık,
Cehennem kapıları sonuna kadar kapalı.
Şeytanlar bağlı, kısıtlı.
Böyle bir aya erişip de bağışlanmamış olana yazık!
Ramazan'da da bağışlanmazsa insan,
Peki başka ne zaman?”

“Yine hazan mevsimi geldi” diye hayıflananlara, anlamlı, acı ve belki de etkili bir uyarı, bir soru, bir hatırlatma. “Ramazan'da değilse, peki ne zaman?” Sizi bilemem ama ben, bu “peki ne zaman, femetâ!” sorusu kadar bana etki eden, düşündüren, yüreğimi hoplatan, beynimi zonklatan bir başka “ne zaman” sorusu hatırlamıyorum.

Sevinç yumağının içine, tam orta yerine kuşku özünü bir atom çekirdeği gibi yerleştiren bu soru. Karalanmış, kirlenmiş ömür defterini temizleme ümidinin doğduğu mevsime yönelik en acı sonu hatırlatan bu soru. Ne yapıp edip aklanmak gereğini vurgulayan, bu iş için “başka zaman yok” diyen ah bu soru. Sarstı beni, yüreğimi, ümitlerimi tâ derinden. Yalnızlık kötü be dostlar böyle dehşet anlarında. Yaklaşın biraz hisleriniz, duygularınızla. Siz de etkilenmediniz mi? Siz de korkmuyor musunuz? Siz de kendiniz için “acaba” demiyor musunuz?

Yoksa hazırlığınız tamam, niyetiniz sağlam, yüreğiniz ayakta, rahmet ve mağfiret sağanağında tepeden tırnağa aklanmaya, paklanmaya hazır mısınız? Sonuçtan emin misiniz? Böyle bir itminan haline imrenilmez mi? Ama ben hâlâ o “peki ne zaman?” sorusunun hatırlattığı talihsizlik ihtimaline uğramaktan, aklanamamaktan, rahmet mevsiminde susuz kalmaktan, yıkanamamaktan korkuyorum. Aşamadım bu korkuyu. Umudum kıpırdıyor içimin derinliklerinde. Hissediyorum onu. Ama korkum gözümün önünde, beynimin içinde baskın bir konumda, dimdik ayakta duruyor.

Korkuyorum işte be dostlar, korkuyorum. “Peki ne zaman?” “Bu ramazan, evet bu ramazan!” diyebilsem, bu cevabı şöyle bütün gücümle avazımın çıktığı kadar yürekten bir bağırabilsem, buna bir niyet, bir ahd edebilsem rahatlayacağım. Evet rahatlayacağım. Niyetlerinizle, dualarınızla destek olur musunuz bana dostlar? Ben size, sizin için geçerli olmasın bu “peki ne zaman?” sorusu diye dua ediyorum. Bu ramazan, mağfiretinizin adı, aklanmanızın tadı olsun diyorum ve soruyorum bir kere daha kendi kendime; Aklanmak, “Ramazan'da değilse, peki ne zaman?”

  • Bu yazı 10162 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 36 30 1 5 91 31 95 +60
2 Fenerbahçe 36 26 4 6 90 39 84 +51
3 Samsunspor 36 19 10 7 55 41 64 +14
4 Beşiktaş 36 17 8 11 59 36 62 +23
5 Başakşehir FK 36 16 14 6 60 56 54 +4
6 Eyüpspor 36 15 13 8 52 47 53 +5
7 Trabzonspor 36 13 11 12 58 45 51 +13
8 Göztepe 36 13 12 11 59 50 50 +9
9 Çaykur Rizespor 36 15 17 4 52 58 49 -6
10 Kasımpaşa 36 11 11 14 62 63 47 -1
11 Konyaspor 36 13 16 7 45 50 46 -5
12 Alanyaspor 36 12 15 9 43 50 45 -7
13 Kayserispor 36 11 13 12 45 57 45 -12
14 Gaziantep FK 36 12 15 9 45 50 45 -5
15 Antalyaspor 36 12 16 8 37 62 44 -25
16 Bodrum FK 36 9 17 10 26 43 37 -17
17 Sivasspor 36 9 19 8 44 60 35 -16
18 Hatayspor 36 6 22 8 47 74 26 -27
19 Adana Demirspor 36 3 28 5 34 92 2 -58
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 38 21 8 9 68 41 72 +27
2 Gençlerbirliği 38 19 8 11 57 34 68 +23
3 Fatih Karagümrük 38 19 10 9 55 36 66 +19
4 İstanbulspor 38 20 14 4 67 38 64 +29
5 Bandırmaspor 38 17 8 13 52 45 64 +7
6 Erzurumspor FK 38 19 12 7 53 31 64 +22
7 Boluspor 38 17 11 10 66 40 61 +26
8 Iğdır FK 38 16 12 10 57 33 58 +24
9 Amed SK 38 14 9 15 43 35 57 +8
10 Çorum FK 38 14 12 12 49 45 54 +4
11 Ümraniyespor 38 14 13 11 48 42 53 +6
12 Esenler Erokspor 38 13 12 13 53 50 52 +3
13 Sakaryaspor 38 13 13 12 48 54 51 -6
14 Keçiörengücü 38 14 15 9 60 53 51 +7
15 Manisa FK 38 14 18 6 50 52 48 -2
16 Pendikspor 38 13 16 9 45 51 48 -6
17 MKE Ankaragücü 38 14 18 6 49 48 48 +1
18 Şanlıurfaspor 38 11 20 7 45 55 40 -10
19 Adanaspor 38 7 22 9 32 75 30 -43
20 Yeni Malatyaspor 38 0 38 0 14 153 21 -139
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 34 25 2 7 80 22 82 +58
2 Batman Petrolspor 34 26 6 2 64 24 80 +40
3 GMG Kastamonuspor 34 19 3 12 57 29 69 +28
4 Adana 01 Futbol Kulübü 34 19 7 8 62 30 65 +32
5 Altınordu 34 16 7 11 57 35 59 +22
6 Beykoz Anadolu 34 15 11 8 47 46 53 +1
7 İskenderunspor A.Ş. 34 13 10 11 49 38 50 +11
8 1461 Trabzon FK 34 13 13 8 44 37 47 +7
9 Fethiyespor 34 11 13 10 32 40 43 -8
10 24Erzincanspor 34 10 13 11 45 52 41 -7
11 Kırklarelispor 34 10 14 10 42 44 40 -2
12 Sincan Belediye Ankaraspor 34 10 15 9 44 40 39 +4
13 İnegölspor 34 10 13 11 42 51 38 -9
14 Kepezspor FAŞ 34 9 16 9 37 46 36 -9
15 Isparta 32 Spor 34 7 15 12 33 51 33 -18
16 Karaköprü Belediyespor 34 7 19 8 39 52 29 -13
17 Altay 34 10 20 4 33 64 25 -31
18 Hes İlaç Afyonspor 34 0 33 1 6 112 5 -106
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 30 21 2 7 64 17 70 +47
2 Karşıyaka 30 18 6 6 56 28 60 +28
3 Muş Spor Kulübü 30 16 4 10 48 24 58 +24
4 Belediye Kütahyaspor 30 17 6 7 57 37 58 +20
5 Düzcespor 30 16 6 8 40 27 56 +13
6 Silifke Belediye Spor 30 14 9 7 51 36 49 +15
7 Anadolu Üniversitesi 30 13 9 8 39 32 47 +7
8 Artvin Hopaspor 30 10 11 9 26 30 39 -4
9 Tokat Bld Plevnespor 30 7 13 10 27 32 31 -5
10 Kahramanmaraşspor 30 8 16 6 28 39 30 -11
11 Bulvarspor 30 7 14 9 35 58 30 -23
12 Kırşehir Futbol SK 30 7 15 8 26 48 29 -22
13 Bornova 1877 30 6 14 10 36 53 28 -17
14 23 Elazığ Futbol Kulübü 30 5 14 11 18 31 26 -13
15 Kuşadasıspor 30 7 20 3 25 51 24 -26
16 Ergene Velimeşe 30 6 19 5 17 50 23 -33
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 08/08/2025 Antalyaspor vs Kasımpaşa
 08/08/2025 Çaykur Rizespor vs Göztepe
 08/08/2025 Eyüpspor vs Konyaspor
 08/08/2025 Fatih Karagümrük vs Başakşehir FK
 08/08/2025 Fenerbahçe vs Alanyaspor
 08/08/2025 Gaziantep FK vs Galatasaray
 08/08/2025 Kayserispor vs Beşiktaş
 08/08/2025 Samsunspor vs Gençlerbirliği
 08/08/2025 Trabzonspor vs Kocaelispor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 10/08/2025 Bandırmaspor vs Sakaryaspor
 10/08/2025 Bodrum FK vs Pendikspor
 10/08/2025 Boluspor vs Van Spor FK
 10/08/2025 Çorum FK vs Amed SK
 10/08/2025 Erzurumspor FK vs Sivasspor
 10/08/2025 Esenler Erokspor vs Adana Demirspor
 10/08/2025 Hatayspor vs Keçiörengücü
 10/08/2025 Iğdır FK vs Sarıyer
 10/08/2025 İstanbulspor vs Serik Belediyespor
 10/08/2025 Ümraniyespor vs Manisa FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 24/08/2025 Altınordu vs Erbaaspor
 24/08/2025 Batman Petrolspor vs İnegölspor
 24/08/2025 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs İskenderunspor A.Ş.
 24/08/2025 Elazığspor vs Adana 01 Futbol Kulübü
 24/08/2025 GMG Kastamonuspor vs Sincan Belediye Ankaraspor
 24/08/2025 Karacabey Belediye Spor vs Kepezspor FAŞ
 24/08/2025 Karaman Futbol Kulübü vs Bucaspor 1928
 24/08/2025 MKE Ankaragücü vs 24Erzincanspor
 24/08/2025 Şanlıurfaspor vs Beykoz Anadolu
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/09/2025 Beykoz İshaklıspor vs Yeşil Yalova FK
 07/09/2025 Çorluspor 1947 vs Bulvarspor
 07/09/2025 Etimesgut Spor vs Silivrispor
 07/09/2025 Galata vs Edirnespor
 07/09/2025 İnegöl Kafkas GK vs Çankaya SK
 07/09/2025 İnkılap FSK vs K.Çekmece Sinopspor
 07/09/2025 Polatlı 1926 Spor vs Bursa Nilüfer FK
 07/09/2025 1923 M.K.Paşaspor vs Fethiye İdman Yurdu
HABER ARŞİVİ
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI