Ardahan adını tabelasına yazan derneklerin sayısı her geçen gün artıyor. Ne var ki sayı artarken temsil gücü, sahicilik ve toplumsal karşılık aynı oranda artmıyor. Aksine, uzaktan bakıldığında ortaya çıkan manzara oldukça tanıdık: birbirini ağırlayan bir dernekler silsilesi…
Sanal üyeliklerle kurulan, üyesini sokakta, köyde, mahallede değil de sosyal medya listelerinde arayan bu yapılar; Ardahan’ın tüm ilçe ve köyleri adına konuşma iddiasında. Ancak iş gecelere, yemekli toplantılara, “kaz gecesi” adı altında düzenlenen buluşmalara gelince sahne değişmiyor. Mekânlar farklı, afişler farklı, dernek isimleri farklı ama masaların etrafındaki yüzler hep aynı.
Bir derneğin başkanı, ertesi hafta başka bir derneğin gecesinde protokolde. Yönetim kurulu üyesi, bir sonraki organizasyonda “onur konuğu”. Alkışlayan da aynı, konuşan da. Ardahan’ın köyleri değişiyor ama temsil edenler hiç değişmiyor. Bu döngü böyle sürüp gidiyor.
Asıl sorun da burada başlıyor. Çünkü bu yapıların büyük kısmı, Ardahan’ın gerçek sorunlarıyla, gençlerin beklentileriyle, köylerin boşalmasıyla, işsizlikle, göçle, eğitimle, üretimle ilgilenmiyor. Dernekçilik; dayanışma, temsil ve çözüm üretme zemini olmaktan çıkıp, karşılıklı ağırlama ve görünür olma faaliyetine indirgeniyor.
Köyünü yılda bir kez bile ziyaret etmeyenlerin, o köy adına dernek kurması; üyelerinin kim olduğunu dahi bilmeyen yapıların “Ardahanlıları temsil ediyoruz” demesi ister istemez şu soruyu sorduruyor: Kim kimi temsil ediyor?
Bu gecelerde Ardahan konuşuluyor belki ama Ardahan’ın sesi duyulmuyor. Çünkü ses hep aynı yerden, aynı kişilerden çıkıyor. Oysa Ardahan; farklı görüşleri, farklı yaşları, farklı beklentileri olan binlerce insan demek. Tek tip dernekçilikle, kopyala-yapıştır yönetimlerle bu zenginliği temsil etmek mümkün değil.
Dernekçilik kötü bir şey değil. Tam tersine, doğru yapıldığında bir şehrin hafızası, vicdanı ve ortak aklı olabilir. Ancak içi boşaltıldığında, sadece isim ve unvan üretir. Bugün yaşadığımız tam da budur.
Dernekler birbirini ağırlarken, Ardahan yerinde sayıyor. Belki de artık soruyu yüksek sesle sormanın zamanı gelmiştir: Bu dernekler gerçekten Ardahan için mi var, yoksa Ardahan bu dernekler için mi sadece bir isimden ibaret?