23-08-2025 12:44:00

Uzatma kablosuyla şarj kâbusu! Kıvılcım evden yürüyor: 'Araba çok, altyapı yok'

Elektrikli araba sahipleri, en sağlıklı ve uygun fiyatlı şarj yöntemini 'evlerinde' buluyor. Pek çok kişi ev elektriğiyle araba şarj etmeyi tercih ediyor. Çünkü bu sayede şarj istasyonlarına oranla 4 kat avantajlı bir dolum sağlanıyor. Peki ama uzatma kabloları ve yüksek apartmanların araba şarj etmek konusunda yeterince konforlu ya da sağlıklı olduğu söylenebilir mi? Yoksa bugüne dek kablolardan çıkan yangınlar sebebiyle ev ve araba için tehlike çanları mı çalıyor? Uzmanı açıkladı.
Uzatma kablosuyla şarj kâbusu! Kıvılcım evden yürüyor: 'Araba çok, altyapı yok'
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Elektrikli arabalar (EV) her yönüyle çok ilgi çekiciler ama acaba onların varlığına yeterince hazır mıyız? Neredeyse her apartmanın kapısında bir elektrikli aracın şarj olmayı beklediği düşünüldüğünde riskler pek de anlaşılıyor görünmeyebilir. Ancak bu arabaların sahipleri, arabalarını apartmanlarından çektikleri uzatma kablolarıyla pratik ve hesaplı şekilde şarj etmek istediğinde işler değişiyor. Bir evdeki elektrikli cihazları çalıştıracak kadar güçlü pilleri olan arabalar aynı zamanda yapının tamamını yok etme potansiyeline de sahip. Nasıl yani diyecek olursanız, elektrikli arabaların uzatma kablosuyla buluşması nedeniyle tamamen kaybedilen gemiler, evler ve arabalar olduğunu hatırlatmakta fayda var. 7 Kasım 2010'da ‘MS Pearl of Scandinavia’ gemisi, Oslo'dan Kopenhag'a giderken araç güvertesinde korkutucu bir kaza yaşandı. Elektrikli araç uzatma kablosuyla şarja başladığında yüzde 2 şarj seviyesindeydi. Yangın çıktığında ise araç yüzde 53’e ulaşmıştı. Yangın alarm sistemi, mürettebatı ilk olarak sabah 05.58'de duman sebebiyle uyarmıştı. Sprinkler sistemi ilk müdahaleyi başlattı, ardından İsveçli itfaiyeciler helikopterle gemiye indirildi ve yangın 07.51'de söndürüldü. Uzatma kablosuyla yaşanan tek şarj yangını bu değildi. Sokaklarda ve apartmanlarda bu risk hâlâ var. Nedeni ise yapıların inşası sırasında henüz asfalta teker değdirmemiş elektrikli arabalar ve haliyle bunların şarj ihtiyacının hesaplanmamış olması. Peki ama apartmanda yaşayan bir elektrikli araç sahibi aracını nasıl hesaplı şekilde şarj edecek? Bu kişiler istasyonlarda, her zaman 4 kat fazla şarj ücreti ödemek zorunda mı kalacak? Kocaeli Üniversitesi Elektronik Ve Otomasyon Öğretim Üyesi Erkan Kocakaya, konuyu tüm detaylarıyla Milliyet.com.tr’ye anlattı. 'ELEKTRİKLİ ARABALARI KALDIRACAK ALTYAPI YOK'İlk elektrikli arabanın 1879’da yola çıkmasından 12 bin yıl önce yerleşik hayat, Çatalhöyük’te keşfedilmişti. 1900’lerin başında ise artık inşa edilen her yapı elektrik tesisatıyla donatılıyordu. Ancak o dönemlerde elektrik en çok da aydınlatma için kullanılıyordu. Yani beyaz eşyalar ya da elektrik tüketen büyük cihazlar henüz hayatımıza girmemişti. İlk elektrik araç her ne kadar 1879’da yola çıkmış olsa da 2008’den sonra asfaltta, bu araçlarla daha fazla kişi karşılaşmaya başladı. Değişen ve gelişen teknolojide 1900’lerde yaşıyor olan biri nasıl Çatalhöyük’teki gibi yapılarda yaşayamıyorsa, şimdi de yaşanan kentler teknolojinin gerisinde kalıyor. Çünkü neredeyse her sokakta, hatta her binada olan EV’ler, bir şekilde şarj edilmeliydi. Herkes her seferinde şarj istasyonlarını tercih ettiğinde ise benzinli araçlar EV’lere oranla daha hesaplı durumda oluyordu. Peki ama 10 katlı bir apartmanda yaşayan elektrikli araç sahibi, aracını nasıl şarj edecek? Pencereden uzatma kablosu sarkıtmak tek yol mu? Yoksa apartmanlar elektrikli araçlara henüz hazır değil mi? Erkan Kocakaya şöyle açıkladı: “Günümüzde elektrikli araç popülaritesinin artmasıyla şarj, en büyük sorunların başında gelecek. Çünkü Türkiye olarak altyapı olarak bu sistemlere hazır değiliz. 2 yıl önce aldığım evde bile apartman girişinde trifaze besleme (yüksek güçlerde kullanılan bir elektrik besleme sistemi) varken, eve gelen elektrik şebekesi monofaze. Bina yönetmeliği değişmesiyle yaklaşık 17-18 önce evlere trifaze elektriklerin gelmesi gerekiyor. Kablo kesitleri belli bir çapa göre hazırlanıyor. Anlık olarak bir apartman tasarlanırken 6 kW kadar elektrik çektiği kabul edilerek bir tasarım yapılır. Ancak bir elektrikli arabayı ev prizinden şarj etmek istediğiniz zaman ciddi problemler karşımıza çıkıyor. Evin anlık bir 6 kW'lık bir gideri var. Arabayı şarj ederken 5-6 kW çekiyorsunuz. Evde hiç mi lamba çalışmayacak veya hiç mi fırın çalışmayacak, ütü çalışmayacak, bilgisayar çalışmayacak gibi düşünebilirsiniz. Bu sefer binanızın, iç tesisatını zorlamış oluyorsunuz. Bu çok büyük problem. Çünkü zaten yangının en büyük sebeplerinden birisi bu fazla yüklenmeden dolayı oluşuyor. Bunları önlemek için yapabileceğiniz şey, sayacınızın olduğu noktadan elektrik kablosu dışarıya çekerek ve dışarıya koyacağınız bir kutu üzerinden şarj etmek. Böylelikle siz kendi kablonuzun kesitini yani kablo kalınlığını ayarlayabilirsiniz. Çünkü binalara gelen enerji yani enerjinin en fazla olduğu yer bina girişidir. Yani en kalın kablonun geldiği nokta orasıdır. Sayacınızın çıkışından bunu alarak dışarıda bir kutuya götürmek ve bu kutu üzerinden de kendi arabanızı şarj etmek şu an için en güvenilir yollardandır. Bunun alternatifi de güneş panelini kullanarak şarj etmektir. Güneş panelleri, akü sistemleri şarj ettikleri arabalar için gerekli elektrik enerjisini sağlar.” YANGINA ENGEL ANAHTAR, KABLONUN KALINLIĞINDA!Yetersiz altyapı yangınların temelinde yatıyor olsa da, bu sorunun da çözümü yaşamımızı saran kablolarda saklı. Yani ne kadar büyük bir güce ihtiyacınız varsa o kadar kalın bir kablo kullanmanız gerekiyor. Tam da bu noktada evlerimizdeki kablolar yetersiz kalıyor ve yangınlara davetiye çıkarıyor. Hele ki uzatma kabloları, telefon ve bilgisayarlar için bile önerilmezken, onlarla araba şarj etmek akla uygun değil. Bir istatistiğe göre, İsveç'te her yıl çıkan 3 bin 400 araç yangınının sadece yüzde 0,4'ü elektrikli araçlardan kaynaklanıyor. Elektrikli araç batarya yangınlarının yüzde 18 ila yüzde 30'u ise araç, şarja bağlıyken meydana geliyor. Her 100 bin elektrikli araçtan 25'i yangına sebep oluyor. Bildirilen yangınların sebebi araştırıldığında ise ortaya çarpıcı bir detay çıkıyor. İsviçre’de şarj işleminden sonraki bir saat içinde 5 olay meydana geldi. Bu olayların bilinen nedenleri arasında 3 madde dikkat çekiyor. İlki binanın elektrik arızasından kaynaklanmış, ikincisi uygunsuz kablo kullanımından, sonuncusu ise uzatma kablosu nedeniyle yaşanmıştı. Yani bina tesisatı ve kablonun özellikleri hayati önem taşıyor. Erkan Kocakaya bu durumu da açıkladı. Yangınları durduracak anahtar, yangınların çıkmasını en çok tetikleyen sebepteki düğümde yatıyordu.“Uzatma kablosu neden araba şarjı için güvenli değil? Bir prizin üzerine bakarsanız 16 amper yazar. Yani 220 ile çarptığınız zaman yaklaşık olarak 3.6 kW'lık bir enerji çekebilirsiniz. O prize taktığınız bir ütünün kablosu veya bir elektrikli süpürgesinin kablosu ne kadar? En fazla 4-5 metre. Bu 4-5 metrede en fazla alabileceğiniz 3,5 3,5 kW'larda enerji. Arabayı şarj ederken 5-6 kW'larda şarj etmeye çalışıyorsunuz. Bu sefer hem priziniz yorulacak hem bina içi tesisatınız yorulacak. Hazır makaralarla alıyorlar. Onunla ampul çalıştırırsınız veya basit araba yıkama malzemeleri çalıştırılır, matkap çalıştırılır, basit ısıtıcılar çalıştırılır. Ancak bunların kabloların kesitleri 3 x 1,5, 3 x 2,5 gibidir. Bunlar araba için yetersiz. Neden? 5-6 kW'lık şarj çekmek istediğiniz zaman daha yüksek kesitli kablolara ihtiyacınız vardır. Bu durumda kablo ister istemez ısınır. Bir elektrikli süpürgeyi yarım saat çalıştırın kablonun ısındığını görürsünüz. Kablonun izolasyonu en yanıcı maddelerden biridir. Yangın bu şekilde çıkar. Kablo ısınır, dışındaki izolasyon erimeye başlar. Kısa devreler başlar. İçeride birbirlerine kablolar değmeye başlar. Bu kablolar birbirine hafif temas etmeye başlar ve yangın çıkar. Dışındaki izolasyon yalıtım amaçlıdır. Ancak yanıcı özelliği çok yüksektir.” - Erkan Kocakaya ŞEBEKE ÇÖKERTEN ŞARJ! ‘GÜÇ KAYBI DEMEK ISI DEMEK’Teknoloji hızla gelişirken, elektrikli arabalar ve pil sistemleri de yerinde saymıyor. Her geçen gün daha kısa sürede şarj olan güçlü pillere sahip EV’ler trafikte karşımıza çıkıyor. Erkan Kocakaya’ya göre, elektrikli arabalar 2030'dan sonra çok daha yaygınlaşacak. Yani altyapı sorunları her geçen gün daha da dikkat çekecek. Bunu bir apartman örneğiyle açıklayan Kocakaya, ev eşyalarının bozulmasına neden olacak tehlikeye de değindi. “Anlık güç mevcut tasarımında apartmanda 5-6 araç olduğunu düşünürseniz, güç kullanımı şu ankinin en az yüzde 30-40 fazlasına çıkmış olacak. Bu iş böyle 5-6 kişi ve daha fazla oturulan apartmanlara döndüğü anda altyapılar yetersiz kalıyor. Bu tamamen sizin binanızın girişe gelen elektrik kablosunun kalınlığı ve burada kaç kişinin şarj edeceğiyle alakalı gerekli teknik hesaplamalara bağlı. Aksi takdirde binalardaki şebeke dalgalanmalarından oluşabilecek cihazda buzdolabının yanması, işte televizyonun yanması, bilgisayarın bozulması gibi bir sürü şeyle karşılaşabilirsiniz. Bu da komşular arasında hep problemlere neden olacaktır” diyen Kocakaya, sözlerini şöyle noktaladı: “Uzatma kabloları her zaman tehlikelidir. 3 x 2,5 ya da 3 x 4 şeklinde kalın kablolarla trifaze tesisat çekilir. Prizden maksimum elde edebileceğiniz güç 3,5 kW'lardayken, araba 4-5 çekmek istediği zaman siz şebekeyi zorlamaya başlıyorsunuz. Bir de buna uzatma eklendiği zaman ısındıkça ısınıyor. Araba sabaha kadar şarj oluyor. Uzatma kablosu kısa devre yaptı, yangın çıktı, evden arabaya kadar gitti, araba yandı. Bu büyük bir problem. Elektrik kabloları uzadıkça üzerindeki dirençler artar ve direnç arttıkça da üzerinden geçen akımı ısı olarak aktarırlar. Böyle olunca uç uca eklenmiş metrelerce kablo sürekli bir güç kaybı oluşur. Bu güç kaybı kabloya ısı olarak aktarılır. Kabloya ısı olarak aktarılan şeyse eğer gerçekten limitlerdeyse kablo yani düşük kalınlıktaysa tehlikeli oluyor. Kablonun yalıtımları incelmeye, sonra ufak ufak birbirlerine elektriğin temas etmesine ve yangının çıkmasının en büyük sebeplerinden biri oluyor. En dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi budur."
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI