Kars, Ardahan, Ağrı ve Iğdır'da bulunan Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği Kars Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, bölgenin tarihine ışık tutuyor.
Kafkaslardan Anadolu'ya girişte ilk yerleşim yeri olma özelliğini taşıyan Kars, tarihi yapıları ve antik alanlarıyla adından söz ettiriyor.
Ani Ören Yeri'nin ve bölgedeki yoğun arkeolojik yerleşmenin oluşturduğu taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının korunması amacıyla kentte ilk olarak 1959'da Vilayet Konağı'nda Müze Memurluğu kuruldu.
Bölgede toplanan eserlerin çoğalması sebebiyle 1964 yılından 1978 yılına kadar Kümbet Camisi olarak da bilinen "Havariler Kilisesi" müzeye dönüştürüldü ve tarihi objeler burada sergilendi.
Müzede 9 bin kayıtlı eser bulunuyor
Daha sonra İstasyon Mahallesi'nin Cumhuriyet Caddesi'nde 1978 yılında yapılan ve 1981 yılında hizmete açılan modern Kars Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde toplanan 9 bin kayıtlı eser, Doğu Anadolu Bölgesi'nin tarihine ışık oluyor.
Arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği iki katlı müzede, paleolitik döneminden taş el baltaları, dinozor kemiği, Eski Tunç Çağı'ndan madeni eserler ile altın, gümüş ve bronz süs eşyaları, bronzdan heykelcikler, bilezikler, haçlar, silahlar, kandillerin yanı sıra bakır mutfak kapları, yazım takımları, şamdanlar, mühürler, kantarlar, seramikler, yüzükler ve geleneksel kıyafetler ile Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler yer alıyor.
Tarihi 1600 eserin sergilendiği müzede, 7 bin 400 eser ise depoda muhafaza ediliyor.
Müze müdürlüğünün projeleriyle zaman zaman depodan çıkarılan ve sergiye açılan eserler, yaz ve kış turizm sezonunda bölgeye gelen turistleri cezbediyor. Müzedeki 65 milyon yıl önce yaşamış Tirinazor grubundan dinozora ait ayak bilek kemiği fosili, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
"Ani kazılarından çıkan eserler de müzede sergileniyor"
Kars Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürü Yavuz Çetin, muhabirine, Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerinde bulunan kültür varlıklarına ve müzecilik işlemlerine yönelik hizmetler verdiklerini söyledi.
Müzenin alt katında arkeoloji, ikinci katında ise etnografik eserlerin sergilendiğini ifade eden Çetin, şöyle konuştu:
"Müzemizde 9 bin kayıtlı eserimiz bulunmakta ve bunların 1600'ü teşhirde, yani ziyaretçilerimiz görebiliyor. 7 bin 400 eser de depomuzda korunmaktadır. Paleolitik obsidyen ve taş aletler, ok uçları, kesici aletler, Tunç Çağı'ndan seramik, Kalkolitik Çağ'dan eserler kesintisiz olarak görülebilmekte. Ani Ören Yeri'nin bölgemizde bulunması müzemiz için de önemli bir kazanımdır. Ani kazılarından çıkan eserler de müzede sergileniyor. Bunlardan bir tanesi "şahmeran" motifli kabartma. Bu kabartma, müzedeki önemli eserlerden bir tanesi."
Çetin, yıl içerisinde depoda bulunan 7 bin 400 eserden bazılarını ara ara çıkarıp ziyaretçilerin görmesini sağladıklarını belirterek, yıl içinde 2 aylık periyotlarla bu eserleri teşhirle gün yüzüne çıkardıklarını dile getirdi.
Müzeyi ziyaret edenlerin şaşkınlıkla eserleri incelediğini anlatan Çetin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ziyaretçiler müzeye geldiklerinde bu kadar zengin bir kültür varlığı, koleksiyon olduğunu düşünmeden geliyorlar. Gördükleri zaman, buradaki eserlerin ne kadar önemli olduğunu beklemedikleri derecede tarihi geçmişi olduğunu görüyorlar. Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı tarihi olarak çok önemli bir coğrafyada yer aldığı için bizim eserlerimiz de bölgenin tarihini yansıtıyor, ziyaretçiler de bunu memnuniyetle karşılıyor.