16-06-2025 13:57:04

İran-İsrail geriliminde diplomasi trafiği: Ankara’da hangi adımlar atılıyor, bölge ne mesaj veriyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail-İran gerilimiyle ilgili olarak ABD, Umman, Kuveyt ve Irak liderleriyle telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Görüşmelerde bölgedeki savaş ihtimali, gerilimin azaltılması ve diplomatik çözüm yolları ele alındı. Ankara'da yoğun diplomasi trafiği sürerken, Türkiye tansiyonun düşürülmesi için temaslarını sürdürüyor.
İran-İsrail geriliminde diplomasi trafiği: Ankara’da hangi adımlar atılıyor, bölge ne mesaj veriyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail-İran gerilimini görüşmek üzere ABD, Umman, Kuveyt ve Irak liderleriyle telefonla görüştü. Ankara, diplomatik çözüm arayışında. CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova aktardı.BÖLGE ÜLKELERİ GÖRÜŞMELERDE HANGİ MESAJLARI VERDİ? Dicle Canova'nın ifadeleri şöyle;Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Umman Sultanı El Said, Kuveyt Devlet Emiri El Sabah ve Irak Başbakanı Es Sudani ile telefonda görüştü.Görüşmelerde İsrail ile İran arasındaki savaş ele alındı. Şimdi yoğun bir diplomasi trafiği var. Bir hatırlatalım, Ürdün, Irak, Mısır, Suudi Arabistan, Suriye, Uman, Kuveyt, Azerbaycan, yani neredeyse meseleyle ilgisi olan tüm ülkelerle Ankara görüşme halinde. Bazıları doğrudan devlet başkanı seviyesinde aranıyor.Aynı zamanda yine bölge ülkelerinin içinde bulunduğu bir ikilem olarak da ifade edebilirim belki ama iki iki taraflı beklenti var ve bu ikisi birbiriyle uyuşmuyor açıkçası. Birinci beklenti tabi ki İsrail'in saldırgan tutumundan vazgeçmesi. Bütün bölge ülkeleri bundan çok rahatsız ve bunun daha ileriki aşamalarda varabileceği boyutlarından da endişeli.Ama diğer yandan İran'ın nükleer kapasitesinin de ortadan kalkması yönünde bölge ülkelerinin tamamında bir istek olduğunu da söyleyebilirim. Yapılan bu görüşmelerden ortaya çıkan sonuçlardan biri de bu.NÜKLEERSİZ ORTA DOĞU ÇAĞRISI Şimdi görüşmelerde nükleer silahlardan arındırılmış bir Orta Doğu istediklerini ifade ediyorlar. Hem Cumhurbaşkanı hem Dışişleri Bakanı ki bu aslında sadece İran'a değil İsrail'e de bir mesaj olarak değerlendirilebilir.Neden?Çünkü işte son dönemlerde İsrail'in de elinde nükleer silah geliştirmiş olabileceğine dair bir takım deliller, emareler söz konusu olmuştu. Üstelik İsrail nükleer silahsızlanma anlaşmasına da taraf değil. Bunu imzalamayan ülkeler arasında yani bu da epey riskli bir durum.Dolayısıyla şimdi bölge ülkeleri açısından bir taraftan İsrail'in saldırgan tutumu bitirilmeli, sonlandırılmalı denirken diğer taraftan ama İran'ın da nükleer kapasitesi bir an önce giderilmeli görüşü hakim bu yönde de endişeler var ve dediğim gibi bunun nasıl olacağına dair sihirli bir formülde yok.ANKARA'DAN HEM İRAN’A HEM İSRAİL’E NET MESAJ Ankara'da da bu görüşmeler nezdinde yapılan tüm toplantılarda olası her senaryoya uygun gereken önlemler üzerinde kafa yoruluyor. Ama burada tabii genel görüşten bahsedersek İran'ın tavrı önemli olmakla birlikte esasen mevcut çatışma ortamının sonlanması için öncelikle İsrail'in durması veya durdurulması gerektiği yönündeki görüş Ankara'da hakim. Neden?Pezeşkiyan'la da görüştü Cumhurbaşkanı, İran'la da Ankara'nın temasları sürüyor. Görünen o ki İran zaten bunu resmi olarak da duyurdu. İsrail bu çatışmaları sürdürdüğü müddetçe biz de sürdürürüz noktasında.O yüzden Ankara'ya göre Netanyahu'nun sürdüremeyeceği bir noktaya geldiği zaman bu çatışma sona erecek. Peki o nasıl olacak?İşte baktığımız zaman görünür gerekçe nükleer kapasiteyi yok etme. O yüzden kritik soru şu. Netanyahu ne zaman temel nükleer faaliyetleri yok ettiğine inanacak? Bu sanırım önümüzdeki günlerde en çok konuşacağımız ve soracağımız soru bu olacak.Bu noktada da zorlandığı görülüyor; bu nedenle daha fazla destek çağrısı yaptı. İran'daki nükleer tesisleri bertaraf edebilmesi için ABD'nin dahil olması, sığınak delici bombalarla B52 bombardıman uçaklarının devreye girmesine ihtiyaç duyuyor ama ABD bu konuda henüz net kararını vermedi gibi duruyor. Trump'ın açıklamaları halen kafaları karıştırıyor.Günlerdir süren diplomasi trafiğinden ortaya çıkan tabloya gelirsek; bölge ülkelerinin tamamı bu çatışmanın bir an önce bitmesi gerektiğini söylüyor. Ama nasıl olacağı konusunda edindiğim izlenim; kimsenin aklına gelen bir mucize formül yok.Burada bölge ülkelerinin içinde bulunduğu bir ikilemden bahsedebiliriz. Bir yandan İsrail'in saldırgan tutumundan rahatsızlık yaşanırken, diğer yandan İran'ın nükleer kapasitesinin de ortadan kalkması yönünde istek var. Görüşmelerde nükleer silahlardan arındırılmış bir Ortadoğu istediklerini söylüyorlar ki bu hem İran'a hem de İsrail'e bir mesaj aslında. Yıllar içinde İsrail'in de nükleer silah geliştirmiş olabileceğini gösteren bazı emareler oldu, üstelik nükleer silahsızlanma antlaşmasını imzalamamış ülkeler arasında.ANKARA'NIN FORMÜLÜ: İSRAİL DURMALI, İRAN MASAYA DÖNMELİ Ankara şu anda diplomatik girişimlerini sürdürerek, çatışma ortamının bölgeye yayılmadan ve birçok riski beraberinde getirmeden bitirilmesini sağlamaya çalışıyor. O noktada İran üzerinde masaya dönmesini sağlama amaçlı bir etki ve rolü olabileceğini taraflara iletiyor, ama çatışma sürerken İran'ın da bunu yapması beklenemez. İran tarafı, "İsrail sürdükçe biz de sürdürürüz" görüşünde. O yüzden önce İsrail'in saldırılarının durdurulması lazım gibi bir yaklaşım var. Burada da en güçlü aktör ABD. Cumhurbaşkanı, 24 saat içinde iki kez Trump ile görüştü. Şimdi ABD yönetiminin net bir tutum alması bekleniyor.Neticede ABD'de karar alma süreci uzadıkça veya dengesiz bir tavır gündeme geldikçe, "İsrail'e koşulsuz destek verelim" görüşündekiler bundan faydalanıyor. ABD içinde de İran'da rejim değişikliğini savunanlar var.Nükleer kapasitenin yok edilmesi kadar, İran'da rejim değişikliğini savunanlar da var. Ancak Ankara'da genel yaklaşım, bunun kısa zamanda olma ihtimalinin bulunmadığı yönünde. Benzer süreçlerin 10-15 yılı bulduğu hatırlatılıyor; Irak örneği, Lübnan örneği, Suriye örneği verilerek... Kaldı ki mevcut yönetimin gitmesi durumunda yerine kimin geleceği de belli değil. Belirsizlik ancak ve ancak istikrarsızlığı beraberinde getirir ve bu bölgedeki hiçbir ülkenin isteyeceği bir şey değil, deniyor.GÖZLER 21-22 HAZİRAN’DAKİ İSTANBUL ZİRVESİ’NDE Tek çıkış yolu, İsrail'in durması, İran'ın masaya dönmeye ikna edilmesi. Ankara da bu perspektiften görüşmeler yapmayı sürdürecek.21-22 Haziran'da İstanbul'da yapılacak İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Zirvesi bu anlamda daha bir önem kazandı. 57 üyesi var. Irak, Libya, Lübnan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Azerbaycan gibi mevcut çatışma ortamından etkilenebilecek tüm bölge ülkeleri dışişleri bakanları İstanbul'da olacak.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI