Diyarbakır'da yaşayan E.B. (20), 4 Haziran 2024'te sosyal medya hesabına arkadaşından geldiğini düşündüğü "özel çekiliş var, seni de düşündüm" yazılı bir mesaj aldı.Mesajı tıklayarak banka bilgilerini paylaşan E.B, bir süre sonra banka hesaplarından para ve kredi çekildiğini fark etti.E.B'nin şikayeti üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma tamamlandı.Soruşturma kapsamında E.B.'nin banka hesaplarından para ve kredi çektiği gerekçesiyle tutuksuz sanık A.F.G. hakkında "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi."ZARARIM YAKLAŞIK 400 BİN LİRA"İddianamede ifadesine yer verilen müşteki E.B, arkadaşının sosyal medya hesabından geldiğini düşündüğü mesajı açtığını ve mobil bankacılık bilgilerini paylaştığını belirtti.E.B, 2 gün içerisinde kredi kartından 198 bin 960 lira para çıkışı olduğunu fark ettiğini anlatarak, ifadesinde şunları kaydetti:"Bu paraların bir kısmı sanal kart, bir kısmı da çevrim içi oyun üzerinden harcanmış ayrıca hesabımdan A.F.G.'ye 50 bin lira gönderilmiş. Başka banka kartından mobil bankacılık hesabımdan 100 bin lira kredi çekimi yapılmış ve başka hesaplara aktarılmıştır. 4-6 Haziran 2024'te mobil bankacılık hesabıma hiçbir şekilde girmedim. Bu tarihler arasında yapılan tüm işlemler bilgim ve rızam dışında şüpheli tarafından gerçekleştirilmiştir. Şüpheliyle WhatsApp'ta kendisine ait numara üzerinden yazışmalarımız oldu. Şu anda tespit ettiğim kadarıyla zararım yaklaşık 400 bin lira. Şüpheli ayrıca başka iki banka üzerinden de işlem yapmaya çalışmış ancak işlemler başarısız olmuştur. Bana ait hesaplar üzerinden işlemler yapan şüpheli veya şüpheliler hakkında şikayetçiyim."Tutuksuz sanık A.F.G. ise oto alım satım ve restoran işletmeciliği yaptığını, müştekiyi tanımadığını, bir yıldır kullandığı bir banka hesabına herhangi bir para giriş ve çıkışının olmadığını savunarak, "Hesabıma gelen paranın geliş durumunun muhtemelen bana borcu olan birinin ödemesidir. Kimseyi dolandırmadım." ifadelerini kullandı.İddianamenin değerlendirme ve sonuç kısmında da sanığın benzer suçlardan yargılandığı soruşturma dosyalarının bulunduğu, savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmese de müştekinin banka hesabından para gönderildiğinin ve sanığa ait hesaplardan para çekildiğinin belirlendiği bildirildi.Suçta kullanılan banka hesabı üzerinde hesap sahibinden bir başkası tarafından tasarrufta bulunuluyor olmasının hayatın olağan akışına uygun ve beklenen bir durum olmadığının değerlendirildiği belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:"Makul ve mantıklı bir açıklama getirilmediği sürece o hesap sahibinin ve onun banka kartını verdiği kişilerin menfaat temin ettiği ve sorumlu bulunduğu kabulü gerekmiştir. Hesaba tanımlı banka kartının şifreli olması nedeniyle hesap sahibinin bilgi ve rızası dışında bu kartla para çekilmesi mümkün değildir. Şüphelinin savunmasının hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu ve itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Olayın başından itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ederek sosyal medya hesabı üzerinden hileli hareketler sergileyip müştekinin iradesini fesada uğratmıştır. Müştekinin kredi kartından harcamalar ve başka banka hesabından para transferleri yapmıştır. Bu suretle üzerine atılı suçu işlediği hususunda kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşmuştur. Şüpheli, müştekiden para aldıktan sonra tekrar para almıştır. Eylemlerini değişik zamanlarda gerçekleştirdiğinden hakkında 'zincirleme suç' hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. Şüphelinin yargılamasının yapılarak üzerine atılı suçtan cezalandırılması kamu adına talep olunur."İddianamede, tutuksuz sanık A.F.G.'nin "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.Sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
LİNKLERE TIKLAMAMA VE KİŞİSEL BİLGİLERİN PAYLAŞILMAMASI UYARISIDolandırıcılık yöntem ve dosyalarına ilişkin muhabirine değerlendirmede bulunan avukat Gülten Aday, son dönemlerde "dolandırıcılık" suçundan açılan dava sayısında artış gözlemlediklerini söyledi.Dosyalarda daha çok bilişim yoluyla dolandırıcılık suçunun yer aldığını belirten Aday, sosyal medya hesapları, mail ve mesaj yoluyla gelen linkler üzerinden bu suçların işlendiğini kaydetti.Dolandırıcılık suçlarında akla gelmeyecek yöntemlerin kullanıldığını vurgulayan Aday, şöyle konuştu:"Vatandaşlar, kendilerine gelen link ve istek durumlarında arkadaşlarını arayarak, teyit ederek veya linkleri hiç açmayarak dolandırıcılığı önleyebilir. Vatandaşlara tanımadığı veya tanıdığı kişilerden gelen mesajları teyit etmeden banka bilgileri, telefon ve mail hesaplarını paylaşmamalarını öneriyorum. Bu isteklere itibar edilmemeli. Gelen linklerin tıklanmamasını, kişisel verilerin ve özel bilgilerin paylaşılmamasını tavsiye ediyorum."