Türkiye, halihazırda uçaktan atılabilir mühimmat çeşitliliği bakımından dünyanın en geniş ürün yelpazesine sahip ülkelerinden biri olarak biliniyor. Bu yetenek, Türk Hava Kuvvetleri’ni hava-yer görevlerinde maliyet etkin çözümler kullanan bir güç haline getiriyor. ASELSAN, GÖKTAN projesi kapsamında geliştirdiği sistemle birlikte uçaktan atılan TOLUN mühimmatına roket motoru entegre etti. Bu sayede uçaktan atılan bir mühimmat, balistik füzeler gibi yüksek irtifaya çıkarken, aynı zamanda hassas vuruş yeteneğini de muhafaza ederek caydırıcı bir unsur haline geldi. Peki, bu platform Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ne gibi yetenekler kazandıracak? Uçaktan atılabilir bir mühimmatın kara konuşlu bir sisteme entegre edilmesi Türk Hava Kuvvetleri’ne ne gibi faydalar sağlayabilir? Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, Milliyet.com.tr için anlattı.
Daha önce test atışları yapılan GÖKTAN projesinin, halihazırda dünyada az sayıda muadili olduğu biliniyor. Bu sistemler arasında GÖKTAN, daha güncel bir sistem olmasıyla öne çıkıyor. 'FÜZEDEN AYRILDIKTAN SONRA KANATLARINI AÇIP KENDİ GİDİYOR'GÖKTAN’ı “Füzeyle atılan kanatlı güdüm kiti” olarak tanımlayan Kozan Selçuk Erkan, GÖKTAN’ın dünyada çok az örneği bulunduğunu ifade ederek, “Dünyada çok örneği olmayan, olanların da bizdekinden daha basit ve kolay yapılan bir yöntemle yapılan güdümlü bir füze sistemi. Çok uzun mesafelere çıkabiliyor. Yüksek hızlar kazanıyor ve sonuç itibarıyla da kendisi füzeden ayrıldıktan sonra kanatlarını açıp daha da uzun mesafelere gitmeye devam edebiliyor” dedi. GÖKTAN’ın resmi olarak açıklanan menzilinin 200 km olduğunu ifade eden Erkan, “Bu haliyle uçakların çıkamayacağı yüksek irtifalara çıkabilen bir sistem oldu. Çok yüksek irtifaya çıkıyor ve çok hızlanıyor. Tüm bunları toplayıp genel bir görünüm oluşturduğumuzda, resmi açıklanan menzilin de ötesinde bir menzile sahip olduğunu düşünüyorum. Yani çok uzun mesafelere, güdümle hassas bir şekilde vuruş yeteneği sunabilen bir sistem” şeklinde konuştu.
“GÖKTAN’ın dünyadaki diğer örnekleri katı yakıt kullanan roketlerle çalışıyor. Biz bunu hibrit yakıt kullanan bir roketle yaptık. Delta V ile ASELSAN’ın anlaşması vardı. Bunun deneme atışları yapıldı. Biz bu sistemi bir anda harbe hazır hale getirilmiş şekilde gördük. Bizim bu sistemi bir anda hazır halde görmemize bakılırsa, karşımızda çok hızlı ilerlemiş, çok çabuk vücut bulmuş bir sistem yapılmış. Dediğim gibi, GÖKTAN’ı dünyadaki diğerlerinden ayıran en önemli özelliği hibrit yakıtlı bir roketle çalışıyor olması. Bu bizim için çok büyük bir avantaj oluyor. Çünkü hibritin yakıtını da biz üretiyoruz. Katı yakıtlı roketlerin yakıtını da biz yapıyoruz. Hibritin yakıtı da motorları da burada yapılıyor.” – Kozan Selçuk Erkan ‘HER YERE UÇAK GÖNDERMEK ZORUNDA KALMAYACAKSINIZ’ GÖKTAN’ın hizmete alındığı bir senaryoda hava kuvvetleri için de olumlu etkilerini ifade eden Kozan Selçuk Erkan, uçakların riskli bölgelere daha az gireceğini vurgulayarak, “Böyle bir sistem sayesinde her yere uçak göndermek zorunda kalmazsınız. Olası riskli bir bölgeye, belki uzun menzilden bile riskli hissedebileceğiniz bir bölgeye uçak göndermek yerine, direkt olarak daha uzak bir mesafeden roket fırlatan ve o roketin vurulma menziline girmeden önce roketten ayrılıp kendi güdümüyle giden bir füze sistemimiz var. Operasyon yapmanız gereken ama uçaklarınızın riske gireceği bir harekât sahası düşünün. O zaman elinizde böyle bir mühimmat varsa, bu sistem sayesinde uçak kaldırmadan o bölgeye bu füze sistemiyle müdahale edebilirsiniz” detaylarını paylaştı.
ASELSAN tarafından geliştirilen TOLUN mühimmatı, savaş uçakları ve insansız hava araçları tarafından kullanılıyordu. TOLUN, F-16 savaş uçaklarıyla tek sortide 8 adet hava-yer mühimmatı taşıyabilme kapasitesi sunarak, aynı anda 8 farklı hedefe taarruz imkânı sağlıyordu. TOLUN, yaklaşık 100 km menzile sahip olarak biliniyordu.