MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Komisyon milletvekillerinden bir grup İmralı'ya gidip yüz yüze görüşme sağlamalı" çıkışı sonrası gözler Meclis'e çevrilirken, ilk detaylar DEM Parti'den geldi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, son gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, oluşturulacak heyetin detaylarını paylaştı. Buldan, "Meclis'te grubu bulunan partilerin temsilcilerinden oluşan 5 kişilik bir heyetin gitmesi planlanıyor. Meclis'te grubu olmayan partiler de var, ancak onların katılımı konusunda net bir bilgi yok" dedi.
Buldan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un heyette yer alacağı yönündeki iddiaları da yalanlayarak, "Sayın Kurtulmuş'un adaya gitme ihtimali yok. Böyle bir gündem hiç olmadı. Sayın Öcalan da bunu talep etmedi."
Pervin Buldan, Abdullah Öcalan'ın komisyon üyeleriyle doğrudan fikir alışverişinde bulunmak istediğini vurguladı:
"Sayın Öcalan, demokratik bir çerçevede kendi görüşlerini komisyonla paylaşmak istiyor. PKK'nın ortaya çıkışı, feshi ve demokratik siyasetin önünün açılması konularında kapsamlı bir değerlendirme yapmak niyetinde."
Buldan, Öcalan'ın PKK'nın silahlı yapısının sona erdirilmesi ve örgüt üyelerinin demokratik siyasete entegrasyonu konularında öneriler hazırladığını belirterek, "Sürece güçlü bir perspektifle katkı sunmak istiyor. Komisyon hem onu dinlemeli hem de yasal düzenlemelere dair değerlendirmelerini dikkate almalı" ifadelerini kullandı.
Buldan, İmralı sürecinin gecikmeden başlatılması gerektiğini de dile getirdi:
"Görüşmeden sonra devlet yetkilileriyle de paylaştık. Komisyonun bir an önce İmralı'ya gitmesi gerekiyor. Dinlenme süreci tamamlandıktan sonra bu ziyaretin gerçekleşmesi önemli."
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'İmralı'ya komisyondan heyet gönderilsin' çağrısına ilişkin, "Bizim hedefimiz terörün sonlanması. Komisyon yeri geldiğinde, çalışmalarını tamamladığında ihtiyaçlar neyse tekrar değerlendirir. Ortaya değerlendirmeden sonra bir husus çıkar. Biz de gündemimize alırız ve konuşuruz" ifadelerini kullandı.
7 Ekim Salı günü partisini Meclis'teki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şu ifadeleri kullanmıştı: "Eğmeden bükmeden söylemeliyim ki, PKK'nın kurucu önderliği elini taşın altına koymuştur. 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın hitamında PKK 12 Mayıs'ta silah bırakmış ve örgütsel varlığını lağvetmiştir. 11 Temmuz'da bir grup PKK'lı silahlarını yakmıştır. Ne var ki Suriye'nin kuzey doğusunda tesir alanı bulunan SDG/YPG henüz silah bırakmamış, 27 Şubat İmralı çağrısına riayet etmemiştir. Halbuki İmralı'nın çağrısı PKK'nın yanı sıra bölücü terörün tüm bileşenlerini kapsamaktadır. En azından bizim anladığımız böyledir, yorumumuz bu doğrultudadır. Beklentim şudur: PKK'nın kurucu önderliği SDG/YPG'ye direkt aynı mahiyet ve muhtevada bir çağrıda bulunarak, Şam yönetimiyle imzalanan 10 Mart tarihli mutabakata uyulmasını istemelidir. Esad rejiminin devrilmesinden sonra ilk kez yapılan Halk Meclis'i seçimlerinin demokratik istikrar içinde yeni dönemin, yeni siyasi ve toplumsal mekanizmanın ağırlık merkezi olması yönünde fikir birliği hasıl olmuşken; Rakka, Haseke ve Süveyda'nın bunun dışında kalması 10 Mart Mutabakatının ruhuyla çelişmektedir. Gerekirse Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı'ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bunda çekinilecek bir husus görmüyorum. Bizi bağlayan açıklama 27 Şubat İmralı açıklamasıdır."