31-07-2025 03:15:33

Bakan Ersoy: Türkçemiz duyguların ve düşüncelerin harmanlandığı bir gönül dilidir

YUNUS Emre Enstitüsünün düzenlediği 2025 Türkçe Yaz Okulu programının kapanış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Türkçemiz; sadece bir iletişim dili değil, aynı zamanda kültürel bir hafızayı yansıtması açısından da derin bir anlama sahiptir. Tarihiyle, edebiyatıyla, deyimleriyle, şarkılarıyla, duyguların ve düşüncelerin yüzyıllar boyunca harmanlandığı bir gönül dilidir” dedi.
Bakan Ersoy: Türkçemiz duyguların ve düşüncelerin harmanlandığı bir gönül dilidir
Yunus Emre Enstitüsünün düzenlediği 2025 Türkçe Yaz Okulu programı, bugün kapanış töreniyle sona erdi. 69 ülkeden 735 öğrencinin katılımıyla 7 Temmuz’da başlayan programda, Türkçe, Türkoloji ve Tematik Yaz Okulları başlıklarında eğitimler verildi. Program, 23 şehirdeki 29 üniversitenin iş birliğiyle yürütüldü.Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen törene Kültür ve Turizim Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Elif Canan Tuncer, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy’in yanı sıra 69 ülkeden 735 öğrenci ve çok sayıda davetli katıldı.ERSOY: TÜRKÇEMİZ BİR GÖNÜL DİLİDİRProgramda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bugün burada, yalnızca bir yaz okulu programının tamamlanışına değil; aynı zamanda sizlerin heyecanı ve coşkusu ile çok uluslu, çok dilli ve kültürel açıdan zengin bir etkileşim sürecinin önemli ve anlamlı bir finaline tanıklık ediyoruz. Bir ay boyunca ülkemizin dört bir yanında, siz değerli misafirlerimizi ağırladığımız Türkçe Yaz Okulu, Türkoloji Yaz Okulu ve Türk Arkeolojisi, Çağdaş Türk Sanatı, Türk Mutfağı ve Türk Modası Tematik Yaz Okullarımız ile Türkiye’nin kültürel mirasını, entelektüel birikimini, dilimizin zenginliğini ve evrensel değerlerini sizlerle paylaşma imkânı bulduk. Türkçemiz; sadece bir iletişim dili değil, aynı zamanda kültürel bir hafızayı yansıtması açısından da derin bir anlama sahiptir. Tarihiyle, edebiyatıyla, deyimleriyle, şarkılarıyla, duyguların ve düşüncelerin yüzyıllar boyunca harmanlandığı bir gönül dilidir. Sizler, bu dili yalnızca sınıf ortamında değil; mutfakta, sokakta, atölyede, müzede, dostluklar kurarak, hissederek öğrendiniz” dedi. Bakan Ersoy, “Bu programlar sayesinde, sizlerle sadece bilgilerimizi değil; soframızı, geleneğimizi, türkümüzü, sevincimizi ve misafirperverliğimizi paylaştık. Sizler de bu kültürel mirasa açık yüreklilikle yaklaştınız, sorular sordunuz, deneyimlediniz, benimsediniz. Bunun, bizim için de son derece kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Bizler, kültürün, sadece geçmişi korumak değil; geleceği birlikte inşa etmek olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, sizlerin burada edindiği her bilgi, her dostluk, ülkelerimiz arasındaki karşılıklı anlayışa, barışa ve iş birliğine katkı sağlayacak değerli birer tohumdur. Burada geçirdiğiniz zamanın, sadece bir ay değil; bir ömür boyunca sürecek bir bağ kurduğuna inanıyorum. Türkiye artık sizin için bir kelimeden ibaret değil; bir hatıra, bir dostluk, bir anlam. Bu dostluğun güçlenerek devam etmesini; buradaki tanışmaların, kurulan dostlukların, arkadaşlıkların barışın, hoşgörünün ve kardeşliğin gelişmesine katkı sağlamasını diliyorum. Türkiye her zaman sizin ikinci evinizdir. İyi ki geldiniz, Türkçeniz güçlü, yolunuz açık, kalbiniz Türkiye’yle bağlı olsun” diye konuştu. ALİY: BU YOLDA EN GÜÇLÜ ARACIMIZ TÜRKÇEMİZYunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, “5 kıtada 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü olarak bizler, şiirleri ve düşüncesiyle Türk medeniyetini asırlardır besleyen Yunus Emre’nin bütün insanlığı dil, din, renk ve ırk ayrımı gözetmeksizin sevmeyi ve birleştirmeyi hayatın özü kabul eden anlayışından yola çıkarak, tanıyarak yakınlaşan, anlayarak bağ kuran ve bu bağları geleceğe taşıma idealini benimseyen bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye'nin kadim birikimini, çok katmanlı kültürel zenginliğini ve evrensel değerlerle kurduğu özgün ilişkiyi dünya ile paylaşmak; aynı zamanda farklı coğrafyaların kültürel seslerine kulak vererek karşılıklı anlayışı derinleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu yolda en güçlü aracımız, gönülden dile taşan Türkçemizdir. Çünkü biz inanıyoruz ki Türkçe, yalnızca bir dil değil; misafirperverliğin, ortak hatıranın, duygu ve düşüncenin zarafetle ifade bulduğu kültürel bir hafızadır. İşte bu nedenle her karşılaşmayı, her programı, her katılımı, yalnızca bir etkinlik değil, kalıcı dostluklara, barışa ve karşılıklı saygıya uzanan bir kültür yolculuğu olarak görüyoruz” dedi.‘DİL ÖĞRENMENİN YANINDA DOSTLUK KURDUK’Aliy, “Bir ay önce farklı ülkelerden, farklı dillerden, farklı kültürel birikimlerden yola çıkan 69 ülkede 800 misafirimizle ülkemizde buluştuk. Yurt dışında Kültür Merkezlerimizde Türkçe öğrenen 57 ülkeden gelen 463 misafirimizi Türkçe Yaz Okulu’nda, yurt dışındaki üniversitelerde Türkoloji bölümlerinde eğitim gören 25 ülkeden 192 misafirimizi ise Türkoloji Yaz Okulu’nda 23 farklı şehirdeki 30 farklı üniversitede ağırladık. Aynı zamanda, ülkemizin zengin kültürel birikimini paylaşmayı amaçlayan Tematik Yaz Okullarımızda da Türk arkeolojisi, çağdaş Türk sanatı, Türk mutfağı ve Türk modası temalarında 35 farklı ülkeden 80 misafirimizi, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin farklı şehirlerinde misafir ettik. Gerçekleştirdiğimiz Yaz Okulları sayesinde, sadece bir dil öğretmenin ya da bir akademik alanı tanıtmanın ötesinde; sizlerle birlikte dostluklar kurduk, yeni anlamlar inşa ettik” ifadelerini kullandı.Aliy, “Arkeolojiden Türk mutfağına, çağdaş sanatlardan geleneksel Türk modasına kadar uzanan bu tematik programlar, Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini sadece anlatmakla kalmadı; bizzat deneyimleme fırsatı sundu. Aynı zamanda misafirlerimiz Türkçelerini yalnızca sınıf içinde değil; sokakta, atölyede, mutfakta, kısacası hayatın içinde konuşarak geliştirdi. Türkçe ve Türkoloji alanında misafirlerimiz, sadece bir bilim dalının temel taşlarını değil; bu ülkenin kültürel hafızasını, entelektüel zeminini ve edebi mirasını tanıdı. Türk dili ve kültürüne göstermiş olduğunuz ilgi, bizler için son derece kıymetli ve geleceğe dönük büyük bir umut kaynağıdır. Çünkü biz inanıyoruz ki; bir dil öğrenmek sadece yeni kelimeler ezberlemek değil, başka bir dünyayı içselleştirmektir. Bir kültürü tanımak, kendi kültürüne bir adım geri çekilip başka bir pencereden bakabilmeyi gerektirir. İşte bu yaz, hep birlikte bunu yaşayarak deneyimlediğimizi düşünüyorum” diye konuştu. 
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI