Ağrılı iş insanı aktivist Umut Aslan ve araştırmacı-yazar aktivist Davut Daşkıran, Gazze’ye insani yardım amacıyla yola çıkan ve İsrail’in yasa dışı şekilde el koyduğu Küresel Sumud Filosu’nda yaşadıkları süreci anlattı.
İyilik Öncüleri Kulübü ve İyilik Derneği tarafından Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Gazze’de Direnişin Adı Sumud’un Ruhu” konferansında konuşan Aslan, 31 Ağustos’ta Tunus’a gittiklerini, filonun büyük bölümünün geri dönmek zorunda kaldığını ve kendilerinin Yunanistan’ın Girit Adası’ndan bir tekneyle filoya katıldıklarını söyledi.
Aslan, 6-7 gün süren deniz yolculuğu sırasında yanlarındaki tekneye saldırıldığını, telefonlarını suya attıklarını belirtti. İsrail güçlerince Aşdod Limanı’na götürüldükleri süreçte şiddet görmediklerini ancak limana vardıklarında psikolojik baskıya maruz kaldıklarını ifade etti.
Cezaevi aracında geçirilen 7 saatin kendisi için en zor an olduğunu dile getiren Aslan, “Bizi 4 saat sıcakta beklettiler. Su yok, hava yok, 20 kişilik bir odaya sıkıştırıldık. Tepki gösterince klimayı açtılar ve havayı soğuğa çevirdiler. Yanımdaki bazı arkadaşlar fiziki temas yaşadı. Gemi kaptanının kafasını kırdıklarına şahit oldum. Psikolojik baskılar çoktu ama morallerimiz bozulmadı. Marş ve ilahilerle onların psikolojisini bozmaya çalıştık” dedi.
Aslan, Gazze’de yaşananların yalnızca küçük bir kısmını deneyimlediklerini vurgulayarak, “Gazze ve Filistin, özellikle Mescid-i Aksa bizim meselemizdir. Mücadelemize devam edeceğiz. Gazze ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız” ifadelerini kullandı.
Filoya katılanların tek amacının abluka kırmak olduğunu belirten araştırmacı Daşkıran ise, “Gazze’de asıl kahramanlar oradaki insanlar. Yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.
İhbar Hattı
