Aile Hekimi Hatice Toprak Kaydal ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmetcan Kaydal çiftinin 10 aylık oğulları Deniz’e, henüz 5 günlükken alınan topuk kanıyla metabolik bir hastalık olan fenilketonüri tanısı konuldu. Erken tanı sayesinde başlatılan diyet tedavisiyle Deniz’i sağlıkla büyüttüklerini ifade eden baba Kaydal, “Başta hekim olmamıza rağmen bu hastalık hakkında çok fazla bilgi sahibi değildik. Başta çok fazla üzüldük, yıkıldık ama hastalığı araştırdıkça ve işin içine girdikçe, bununla ilgili çok fazla bilgilendirme yazıları ve kitapları okuyunca, aslında hastalığın görüldüğü kadar korkutucu olmadığını gördük ve diyetimize başladık. Bu süreçte hem buradaki metabolizma uzmanımız Gülay Hanım'la hem başvurduğumuz başka merkezlerde, Adana'da Neslihan Hoca'yla ve özellikle Fenilketonüri Aile Derneği'nin yaptığı çalışmalar ve Deniz Hanım'ın yardımlarıyla, hastalığı git gide daha çok tanımaya başladık. 10 aylık süreçte de düşük proteinli beslenmeyle oğlumuzu sağlıklı bir şekilde büyütüyoruz” dedi.
‘EN BÜYÜK ŞANSIMIZ, TOPUK KANIYLA KONULAN TANI’Fenilketonüri hastalığına ilişkin bilgi veren Mehmetcan Kaydal, erken tanının önemine dikkat çekerek, “Fenilketonüri hastalığı özellikle topuk kanında tanı konduktan sonra eğer hızlı bir şekilde diyet tedavisine geçilirse çocuklarda herhangi bir sekel ya da nörolojik problem bırakmadan ilerleyen bir hastalık. Erken tanı almayan çocukların, kanlarında hızlıca yükselen fenilalaninden dolayı nörolojik etkilenme oluyor ve maalesef nörolojik sekelli ve engelli bireyler olarak hayatlarına devam etmek zorunda kalıyorlar. Bizim buradaki en büyük şansımız topuk kanının yaptırmamız ve topuk kanı sonucunda tanıyı çok erken almamız. Hakim olarak topuk kanı vermeyen ve aşı reddini yapan aileleri haberlerde görüp, şaşırıyorduk. 10 ay önce bunu kendimiz deneyimlemiş olduk. Hayatımız, verdiğimiz bir topuk kanı sayesinde güzel bir şekilde devam ediyor ve çocuğumuzu mutlu, sağlıklı bir şekilde büyütebiliyoruz. Ailelere, bizim bu durumu bizzat yaşayan bireyler olarak en büyük önerimiz, kesinlikle topuk kanı yaptırmalarıdır. Maalesef şu an toplumda topuk kanına karşı bir algı ve bir defans var toplumda. Yaptırmamalarının onlara hiçbir faydaları olmayacak. Bebekten sadece alınan 4 damla kan ama bir bebeğin hayatını kurtaracak tanıyı koyabiliyor. Biz bunu yaşadık. Topuk kanı sayesinde 4 tane alınan damlayla oğlumuza tanı kondu ve şu an sadece diyetle beslenerek, diyetini düzenleyerek, bir ameliyat olması ve ilaç kullanması gerekmeden sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor” diye konuştu.
‘3-5 BİN DOĞUMDA BİR GÖRÜLEN HASTALIK’Topuk kanı taraması ve aşıların bebek sağlığı açısından hayati önem taşıdığını ifade eden Dr. Mehmetcan Kaydal, şöyle konuştu: Aile Hekimi Uzmanı olan anne Hatice Kaydal, “Diyarbakır'da yaşıyoruz. 10 aylık bebeğimiz var. Bebeğimiz de fenilketonüri tanısı var. 5 yıllık evliyiz. İkimiz de Diyarbakır'da hekim olarak görev yapıyoruz. Bebeğimiz 5 günlükken topuk kanı alındı. 15 günlükken de aile hekiminden aradılar. Tekrar kan değerinin yüksek olduğunu kan vermemiz gerektiği söylendi. O şekilde 15 günlükken tanı kondu. Sonrasında biz diyet, diyet maması ve emzirme ile tedavisine başladık” ifadelerini kullandı.