MEMLEKETİN İLKLERİYLE SAFFET KAYA

Uzayıp giden yolların sonunda sabırla hizmet bekleyen memleketimizi düşünüyoruz...

Biz hep ARDAHAN’ ı ve ARDAHAN’ ın yarınını düşünüyoruz

Kötüye, kötülüklere ve hayata inat...!

Hafızalarımızı biraz tazelememiz gerekiyor bu aralar.. öyle çok çok eskilere gitmiyoruz, yakın geçmiş zamanlardayız..

O yıllarda Ardahan, çeşitli zaman aralıklarıyla, dönemin Cumhurbaşkanını, Başbakanını ve aynı dönemin 26 bakanını  memleket topraklarında, köy  sofralarında ağırlıyor.. tüm gerçekliğiyle önümüzde duran memleket tarihinde ve hafızalarımızda yer alan bu ziyaretlerin nedenine bir bakmak lazım diye düşünüyorum.. Ne olmuştu ve kim sebep olmuştu da gelmişlerdi. 

Hafızalarımızı bunları hatırlamak için çokta yormamız gerekmiyor aslında.. Bir köşede unutuldu sanılan memleketi unutturmayan Ardahan Milletvekili Sayın Saffet KAYA’ dır sebebi...

Ardahan’ a verdiği önem ve insanına olan sevgisi ve  en önemlisi yüksek bir öngörüye sahip olmasıyla birlikte günlük siyaset yapanların bol keseden  söz verenlerin  aksine, tamamen sonuca odaklı bir  hizmet anlayışıyla ilklere imza atmasıdır Sn. Saffet KAYA’yı Saffet KAYA yapan..

2010 yılı...hatırlarsınız dönemin Ulaştırma Bakanı Sn Binali YILDIRIM, beraberindekiler ve  Sn Saffet KAYA Ardahan’ a geliyorlar. Sabah bir köyde kahvaltı yapıyorlar öğlen protokol yemeği, ziyaretler ve görüşmelerin ardından Konk köyü Bakanımızı o meşhur peynir eritmesiyle ağırlıyor.. 

Şimdi soruyorum.. Cumhuriyet tarihinde Ardahan gece yarısı bir bakanı sofrasında ağırlamış mıdır ? Köylünün kapısını ansızın çalmış mıdır? Demem o ki; Ankara’ dan Ardahan’ ı görmek başkadır Ardahan’ dan Ankara’ yı göstermek bambaşkadır. Bunu başaran yine Saffet KAYA’ nın çalışma tarzı, adabı ve memleket sevdasıyla inadıdır. Sezarı’ ın hakkını da Sezara’ a vereceksiz arkadaş, işinize, ayrıştırıcı zihniyetinize uymuyor diye taşlamamın alemi yok.Düşünün bakalım kimi kimden ayırmış, sen oralısın , sen buralısın demiş Saffet KAYA..Türkü, Kürdü,Türkmeni,alevisi,sünnisiyle sevmiş memleketim demiş..Ya sen ? 

Gece 12.30 da  Bakanımız 2550 rakımlı Türkiye’ nin  en uç noktasında Gürcistan sınırında Ilgar dağdaydılar...Orada olmalarının en büyük sebebi, hepimizin defalarca mahsur kaldığı, görevi icabı gelenlerin korkulu rüyası, bir defada olsa yük getiren kamyoncuların anılarında yer alan geçit vermez Ilgar dağına yapılması gerekli olan  tüneldi...

Sayın Bakanımıza gerekliliği yerinde anlatıldı ve sözü yine yerinde Saffet KAYA’ nın ısrarıyla ve inadıyla alındı. Gece yarısınının ilerleyen saatlerinde Posof’ a yapılan ziyaretin ardından Damal, Hanak ve Sahara yerinde görüldü, Bakanımız ancak sabaha karşı saat 03.30 civarı Vali Konağında istirahate çekilebilmişti.

Evet.. Ilgar Dağına ve Ardahan’ ı   Karadenize bağlayacak olan Sahara ‘ ya tünel yapılmalıydı, sözü alındı.

Evet.. Ardahan-Göle-Kars arası duble yollar sözü alındı...

Evet.. Türkgözü ve Aktaş sınır kapılarının açılması sözü alındı...

Evet..  500 kişiye iş imkanı sağlayacak çağrı merkezi alındı...

Evet.. Ardahan- Kars demiryolu sözü alındı..

Evet..Çıldır –Ardahan (Kılçık ) demiryolu 

Evet..Çıldır antrepoları sözü alındı ..

Evet..Havaalanı sözü alındı...

tüm bu alınan sözler öylesine verilmemişti. Projeler hazırlandı ve kamulaştırma işlemleri başlatıldı. 2010 da alınan ve başlatılan çalışmalar 2013 en geç 2014 te bitirilmiş olmalıydı. Yıl 2020 ortaları şimdi tablo olabildiğince net,yapılanı ve yapılmayanıyla...

Sonuç mu ?

Sonuç... içler acısı bir yarım kalmışlık...

Kaderimiz yada çaresizliğimiz değil tamamen yanlış tercihlerimiz ve en acısı kaybettiğimiz onca zaman.. 

Bitirildiğini  zihnimizde canlandırdığımızda şu an ki Ardahan’ ın yerine nasıl bir Ardahan görecektik acaba. Ulaşımı kolay olan bir Ardahan, üreten ve kazanan, kazandıran, ülke ekonomisine katkı sunan, ticareti ile havadan karadan ve demir yolu ile kendine yettiği gibi bölgesel bir güce sahip sınırına sahip bir ARDAHAN görecektik. 

    Olmalıydı değil mi? Memleketin ilkleri bu büyük projeler bitirilmeliydi...Millet vekilliği süresi dolan  Sn. Saffet KAYA adımları atmış olmanın heyecanıyla memleket insanına günümüzde de kapılarını açık tutarken şimdi bugünü bizlerin ön yargısız birşekilde  analiz etmemiz gerekiyor. 

Ne oldu da bitirilememişti bu büyük projeler...

 Erzurum ve Kars’ı atlayarak her ay bir bakanı ve Ankara bürokrasisini ağırlayan ARDAHAN bunca hizmetten ve geleceğinden neden  mahrum bırakılmıştı ? 

Kamulaştırma safhalarında “istemiyoruz, gerek yok ” demek, bir memlekete ihanet değil de neydi? Soruyorum size...neydi? 

Biraz daha kafa yoruyorum ve görüyorum ki hiçte öyle anlamadıklarından, umursamadıklarından falan değil ne yazık ki? Yapılanlar adım kadar eminim ki bilinçli ve sistematik bir şekilde Ardahan’ ı gölgede bırakmak, zayıflatmak, zayıflayan şehrin göçe ve başka güçlere yenilmesiyle  İl statüsünden çıkartmak ve yok etmek üzerine kurulmuş bir zihniyetin elleri olmaktan başka birşey değildir. 

Şimdi çuvaldızı kendimize batıralım..Hava alanına gerek yok diyenlere, hizmeti kusur görenlere ve hakkımızı yiyen hizmet etmek isteyeni engelleyenlere  biz neden sesimizi çıkartmamıştık ve  neden susmuştuk?

    Neden sustuk?

Bu zulmü yapanlara,

Taraf olanlara 

Sessiz kalanlara 

          Yalakalık, şakşakçılık yapanlara,

    Neden sustunuz beyler? 

    Memlekete çalışmışa, çalışmak isteyene neden saldırdınız? 

    Cevapları bulmak zor olmaz ancak kaybettiğimiz zamana baktığımızda zorumuza gideceği mutlak kesin.

    Bir memleket susarak kaybetti..

Gününü kaybetti...

Geleceğini kaybetti...

Çocuklarının yarınını kaybetti...

Memleketin ilklerini hayata geçirmek için hayatını memleketine adayan, memleketimin hizmetkarıyım diyen Sn Saffet KAYA’ ya şimdi hakkını teslim edenlerin yanında durmak gerektiğini anlayan çoklar var. Aktif siyaset yapmadan, resmiyette bir görevi yokken böylesine sevilen bu insan, hiç bir şeye ihtiyacı yokken  memleketini kendine  görev edinmiştir, bunu görmeye ve anlamaya çalışın lütfen. Ona saygı duymak ve hakkını teslim etmek sizin büyüklüğünüz olur. 

Şimdi daha iyi anlıyoruz ki, bu memleketin mütevazi kişiliğiyle, memleket sevdasıyla, ardında bunca seveniyle, kibirden uzak, bir telefon kadar yakın, insan olmanın öğretileri ve tecrübesiyle Saffet KAYA’ ya ve Saffet KAYA’ lara çok ihtiyacı var. Memleketin ilklerini inatla bende  yazmaya devam edeceğim..

Kim taş üstüne taş koyduysa anlatacağım ve  hep beraber alkışlayacağız...

GİTMEK İSTEDİĞİMİZ DAHA ÇOK YOL, YAPILACAK NE ÇOK İŞ VAR...

     Yaşayan ölüler gülüşüyorlar azizim, son nefeslerine ramak kala..

Kimi kendinden emin, kimi hayattan umutlu maskeli baloda ,

Para diyor biri, yaşadığım an diyor diğeri...

Gidelim dostlar oyalanmayalım,

Bizi bekleyen çaresiz onca yürek,

Sıkıca tutulacak çokça el ,

Daha bir ömür yolumuz var,

Hadi gidelim..!!!!

           ______Saadet ATALAY