Devrim arabalarının yok edilme serüveni, daima içimi acıtır, yakar. Devrim'in başarısızlığı, aslında bize, hak edilmek yerine gasp edilmiş mevkilerdeki liyakatsiz ve öngörüsüz liderlerin, demokrasi kültürü ve adalet duygusu kadar, milletin geleceğini de nasıl tahrip ettiğini gösterir.
1961 yılının 29 Ekim günü, Cunta lideri fötr şapkalı Cemal GÜRSEL, Eskişehir'de büyük bir aşkla, inançla 129 günde imal edilen ve trenle Ankara'ya getirilen ama güvenlik nedeniyle sadece birkaç yüz metre manevra yapabilecek kadar benzin konan 3 Devrim arabasından ikinci sıradakine biner. Ne var ki Sıhiye'deki tren garından Meclis önüne kadar gelen araçlardan ilkine Mobil Benzin İstasyonu'ndan benzin konmuş ama kalabalık bir motosikletli kortejin araya aldığı 2. sıradakine benzin konması heyecan ve telaştan (!) unutulmuştur. Nitekim 2. sıradaki fötr şapkalı gasıbın bindiği Devrim, 100 metre gitmeden tıslayarak duruverir; mühendisler, arabaya benzin konulmadığını ancak o zaman fark ederler ve Cemal Aga'yı öndeki araca davet ederler. Anıtkabir'e böylece gidilir ancak fötr şapkalı gasıbın kibri ve umarsızlığı, bir milletin ümidinden daha büyüktür; Anıtkabir'de mühendisleri “Garp kafasıyla araba yapıyorsunuz, ama Şarklı olduğunuz için benzin koymayı unutuyorsunuz” diye azarlayarak hışımla aracı terk eder. Büyük bir emekle, inançla ve aşkla inşa edilen rüya, cuntacı bir gasıbın umarsız öfkesiyle son bulur. Gâsıp, fötr şapkasını alıp arkasına bakmadan Köşk'e döner; bir daha sormaz ki, bu araçlara ne oldu, niçin çalışmadı, bu büyük çıkışın önünü kimler kesti; gider ve unutur...
Bütün hayat tecrübem şunu göstermiştir ki, hak etmeyene bir şey verildiğinde, o şey/ ünvan/ makam/ görev/ para/ sır/ emanet ne olursa olsun-ona ihanet eder; yani gâsıp, gasbettiğjne ilk fırsatta ihanet eder...
En pejmürde bir insan bile, başarısızlığa uğramış işini sorgulayarak daha iyisini, daha mükemmelini yapmak için uğraşırken; bir devlet başkanının bu kadar hayati bir konuda, yalnızca fötr şapkasını alıp gjtmesini bir türlü anlayamıyorum; bunun tek bir izahı olmalı; insan hak etmediği şeyi eğer elde emiş ise, o şeyi gaspetmiş demektir.
Gaspeden ihanet eder; onun için liyakat önemlidir. Günümüzden 1300 yıl önce yazılmış Bilge Tonyukuk Abidesi, liyakatsiz liderlerin, toplumun geleceğini yok ettiğini, kurtuluşun ise bilge, erdemli ve deneyiml kişilerin bir araya gelmesinde, kengeş (istişare) kılmasında olduğunu söyler.
İhanet, çok yüzlüdür ve her kılığa girer. Bugün çok da kullanmadığımız için unuttuğumuz feraset, basiret ve fazilet gibi hasletler, bir devlet adamında aranması gereken en önemli değerlerdir. Bu değerlerin olmadığı insanlar, lliyakate de önem vermezler.
Büyük ümitlerle yapılan ama benzin konulmadığı için çalışmayan Devrim arabasına arkasını dönüp giden Fötr Şapkalı Gâsıp/ Cemal Aga, tarihi anlamda büyük bir vebalin altındadır. Bu tarihi vaka, hepimizin kulağına küpe olmalı ve bugün aynı hatalara düşmemeliyiz.
Unutmayalım; dünya, adalet ve liyakatle döner...