24-08-2022 18:21:06 Son Güncelleme: 24-08-2022 18:22:06

Ardahan Haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan banka kredileriyle ilgili açıklama: En kısa sürede uzlaşmaya dönüşecek

Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen 'Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, banka kredilerine ilişkin dikkat çeken mesajlar verdi.
Ardahan Haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan banka kredileriyle ilgili açıklama: En kısa sürede uzlaşmaya dönüşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ev sahipliğinde kentteki bir otelde düzenlenen 'Yurt dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye'nin, 'Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi Listesi'nde 48 firmasıyla iftihar verici bir yerde bulunduğunu belirterek, "Aynı şekilde 'Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Teknik Müşavirler Listesi'nde de 7 firma ile temsil ediliyoruz. Başbakanlığım ve cumhurbaşkanlığım döneminde bu sayıların nasıl giderek arttığını, firmalarımızın dünyanın dört bir yanındaki çalışmalarına bizzat şahit olarak da takip ettim. Küresel ekonomik krizin en çok etkilediği alanların başında müteahhitlik sektörü gelmesine rağmen firmalarımızın ülkemizi başarıyla temsil etmeyi sürdürmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Firma sayımızın nispi yüksekliğine rağmen uluslararası müteahhitlik gelirlerinden aldığımız payın henüz arzu ettiğimiz seviyede olmadığının da altını çizmek istiyorum. Ülkemizin potansiyeli, firmalarımızın gücü, insanımızın kabiliyetleri, toplamda yılda 420 milyar doları geçen bu büyük pastadan çok daha fazla pay alabilmemize uygundur" dedi.

'TÜRKİYE, ŞEHİRLERİNİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRMİŞTİR'

Küresel krizin, malzeme fiyatlarını arttırması ve işçilik maliyetlerini yükseltmesinin zorluklara yol açtığını kaydeden Erdoğan, "Ancak salgın döneminde gelişmiş ülkelerin altyapılarının nasıl yetersiz ve eski olduğunun ortaya çıkmasını önümüzdeki dönemde yapılacak devasa yatırımların habercisi olarak görüyorum. Uluslararası altyapı yatırımlarında ulaştırma, konut ve enerji başlıklarının ilk sıralarda yer alması ülkemizin bu alanlardaki tecrübesi dikkate alındığında bizim için önemli bir avantajdır. Türkiye son 20 yılda kara yolu, hava yolu ve demir yolu altyapısını büyük ölçüde yenilemiş, TOKİ projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla şehirlerinin çehresini değiştirmiştir. Şehir hastaneleri gibi modellerle sağlık sistemini ana sınıfından üniversiteye; her seviyedeki atılımlarıyla eğitim öğretim sistemini güçlendirmiştir. Barajlar ve diğer yatırımlarla kalkınmasına destek olacak enerji ihtiyacını karşılamıştır. Velhasıl her alanda çok büyük yatırımlar gerçekleştirmiş bir ülkeyiz. Sahip olduğumuz bu tecrübe uluslararası müteahhitlik projelerine daha kararlı bir şekilde talip olmamızı sağlamaktadır" diye konuştu.

'75 MİLYAR DOLARI HEDEFLEMELİYİZ'

Yine bu yatırımların yarısından fazlasının Türkiye'nin merkezinde bulunduğu Avrupa, Asya ve Orta Doğu coğrafyasında gerçekleştiriliyor olmasının da avantaj sağlayan bir tablo olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin büyüklüğünün 2030'larda 750 milyar dolar seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemizin bu büyük pastadan aldığı payı ilk etapta yüzde 10'a, yani 75 milyar dolara çıkarmayı beraberce hedeflemeliyiz. Bu hedefi 2053 vizyonumuzda da en az yüzde 15 olarak belirlememiz gerektiğine inanıyorum. Son yarım asırda dünyanın 131 farklı ülkesinde 460 milyar dolarlık proje yürüten müteahhitlerimiz için ülkemizin geldiği seviye dikkate alındığında bu hedefin gayet gerçekçi olduğundan şüphe duymuyorum. Bu projelerin yüzde 90'ının son 20 yılda gerçekleştiğine de özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Dövizden istihdama, teknoloji transferinden makine parkının geliştirilmesine kadar pek çok alanda sayısız faydası olan uluslararası müteahhitlik hizmetlerini tüm imkanlarımızla desteklemeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'Yİ 2053 VİZYONUNA HAZIRLAYACAĞIZ'

Yurt dışı seyahatlerinde muhataplarla veya Türkiye'ye gelen konuklarla yaptıkları görüşmelerin gündemine müteahhitlerin meselelerine de mutlaka aldıklarını ve sorunun çözümü yolunda gereken iradeyi ortaya koyduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sizlerden de artık daha büyük ölçekli, daha büyük katma değerli projelerde gerekiyorsa girişim ortaklıkları kurarak yer almanızı bekliyoruz. Az önce de ifade edildi, özellikle de işçilerin yurt dışındaki sorunlarıyla alakalı olarak bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak suretiyle onların güya haklarını alıp iade edecekmiş gibi oradan kendilerine imkan tevlit etme gayretleri noktasında başta şu anda Cumhurbaşkanı Yardımcım Fuat Bey olmak üzere diğer bakan arkadaşlarıma da söylüyorum, hiç gecikmeden Meclis'in yeni döneminde yasal düzenlemeyse yasal düzenleme bunu yapmak suretiyle bu adımı atacağız. Diğer bir konu da vergi noktası. Hazine ve Maliye Bakanımız burada, bu konuyla ilgili olarak da Hazine ve Maliye Bakanımız hiç gecikmeden onun için de Meclis'in açılmasını bekleme diye bir durum söz konusu değil, bunu bakanlık nezdinde süratle adımını atıp bunun çıkışını da bakanlığımızın sağlaması gerekir. Biz bu çalışmaları yürütürken kimsenin kimliğiyle, meşrebiyle, görüşüyle ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek husus; ülkemize yaptığınız katkılardır. Türkiye'yi hep birlikte büyütecek, güçlendirecek, hedeflerine ulaştıracak 2053 vizyonuna hazırlayacağız. Kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için ülkemizin kazanımlara sıkı sıkıya sahip çıkmamız, hedeflerimizi kararlılıkla hayata geçirmemiz gereken bir dönemde geçiyoruz. Küresel, siyasi ve ekonomik yönetim sisteminin yeni baştan dizayn edildiği bir dönemde ülkemizin önündeki fırsatları kaçırmaması için her türlü gayreti göstermek boynumuzun borcudur."

'BAŞARILI BİR SEZON GEÇİRİYORUZ'

Avrupa’daki enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçları ile Türkiye’deki enflasyonu etkilerinin aynı olmadığını, her kesimin gelir kaybını enflasyonun üzerindeki ücret artışları ile telafi ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

“Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkilerinin farkındayız. Her ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon diye, faiz diye, kur diye sorunlarımız yok mu? Elbette var. Ama elimizdeki imkanlar ve önümüzdeki fırsatlar öylesine büyük ki sadece bunlara takılıp kalırsak ülkemize yazık ederiz. Türkiye ile ve ekonomimiz ile ilgili sözde değerlendirmeler yapanların tespitlerinden ziyade temennilerini dile getirmeleri gerideki asıl niyeti göstermektedir. Şimdi birileri diyor ki, ‘Türkiye’de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan.’ Peki gerçek öyle mi? Tarımda hem çok iyi rekolte elde ettiğimiz hem de verdiğimiz alım fiyatları ile üreticinin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Turizmde salgın döneminin kayıplarını telafi etmenin ötesinde kazançlar sağlayacak şekilde başarılı bir sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa’nın adeta mide krampları geçirdiği bir kışa biz gayet rahat şekilde hazırlanıyoruz. Sanayide ülkemizin her yerinde fabrikalar harıl harıl çalışıyor. Kamyonlar, trenler, gemiler, uçaklar mal taşımaya yetişemiyor. Dış ticarette, ihracatta her ay rekor üzerine rekor kırıyoruz. İstihdamda 31 milyona yaklaşan çalışan sayısı ile tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız. Hangi alanda ülkemizi Avrupa ile dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor.”

Erdoğan, "Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80'e dayandı. Onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun etkilerini sınırlandırdık. Avrupa'daki gıda fiyatlarındaki artışla ücretlere yapılan artışlar arasında uçurum var insanlar sokaklara dökülmeye başladı. Piyasaya para basanlar şimdi bunun bedelini nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyorlar. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ekonomi politikamızı uygulamayı sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.

'BANKA KREDİLERİNDEKİ SIKINTILARIN KAYNAĞI EKONOMİ PROGRAMIMIZ DEĞİL'

Son dönemlerde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntılara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

Son dönemde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil. Finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır. Bu farklılığın en kısa sürede üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Görüldüğü gibi bakış açımızı genişlettiğimizde karşımıza birilerinin bize ısrarla dayattığı moral bozukluğu fotoğrafı yerine umutlarımızı güçlendiren bir tablo çıkıyor. Eksikleri tamamlayarak, hataları düzelterek, elimizdeki işleri hızla tamamlayarak, yeni projeler geliştirerek ülkemizi önce 2023’e ulaştıracak, ardından da 2053’e uzanan yola güvenle çıkacağız. Hep söylediğim gibi bunu da beraberce yapacağız.

  FACEBOOK YORUM
Yorum

  Diğer Haberler

YUKARI