21-10-2019 20:20:35

Kars ve Ardahan da Köylülerin Arazilerindeki Kadastro Kargaşası

2007-2008 yılında Kars Ardahan da yapılan kadastro çalılmslarındaki kadastro Müdürlüğü stajer ölçüm yapan tecrübesiz görevliler ile atanan yerel bilirkişilerin yaptıkları çalışmalar bilinçli veya bilinçsizce yapılan ölçüm ve çalışma tüm köylüleri mağdur etmiş ve tüm Ardahan ve Kars köylüleri davalık olmuş durumda devletten yardım beklemektedirler
Kars ve Ardahan da Köylülerin Arazilerindeki Kadastro Kargaşası
2007-2008 yılında Kars Ardahan da yapılan kadastro çalılmslarındaki kadastro Müdürlüğü stajer ölçüm yapan tecrübesiz görevliler ile atanan yerel bilirkişilerin yaptıkları çalışmalar bilinçli veya bilinçsizce yapılan ölçüm ve çalışma tüm köylüleri mağdur etmiş ve tüm Ardahan ve Kars köylüleri davalık olmuş durumda devletten yardım beklemektedirler 11 yıl önce, KARS-ARDAHAN ilçe ve köylerinde kadastro çalışmaları yapılırken yerel halka ait olan çayırlar, otlak, yayla,meralar köy tüzel kişiliğine ait olması gereken araziler, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde "çoğu maliye hazine ve kamu orta malı" olarak yazılmıştır. Bu yanış, Kurtuluş Savaşı esnasında ve daha öncesinde öz yurdunu kazma-kürekle savunmuş ve kendine yurt edinmiş bölge halkına yapılmış büyük bir ihanettir. Yöre halkının ortak kullanım alanları olan, burada her türlü iklimsel zorluklar altında çiftçilik yapan köylülere ait topraklar, kadastro yöntemiyle ellerinden alınmış ve buradaki insanlar "yok" sayılmıştır. Üstelik hazine maliye ve kamu ortak malı olan bu coğrafyada yaşayan köylü-çiftçi işgalci ve kanunlara göre suçlu durumdadır. Maliye arazisi: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154. maddesine göre “Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.” Bu, Hazine taşınmazlarını da kapsamaktadır. Kamu Orta Malı: Bu hükümde Görüldüğü gibi, köy orta malları, mera, yaylak, kışlak, otlak, harman "özel siciline" yazılır.. Mera yasasının 4. maddesine göre, mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Buda, bölge halkı içinde, "iç karıklık, kargaşa" demektir. Dünyanın en doğal ve en organik hayvancılık bölgesi Kars- Ardahan'dır. Bu illerin özellikle kırsalında yaşayan insanların tek geçim kaynağı hayvancılık, azda olsa tarımdır. Bölgede bu yöntemle geçimini sağlayan insanlar ülkenin et, süt, yağ, peynir ihtiyacını karşılarken, ülke ve bölge ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu gün dünyada güçlü ekonomilere sahip ülkelerin ekonomisinin %65'i tarım ve hayvancıktan elde edilmektedir. -Buna örnek olarakta, Abd, Hollanda, Almanya, Avusturya gibi tarım ve hayvancılık ülkeleri, yerelde aile yetiştiricilerini teşvik eder ve toprak reformu yaparak çifçisinin daha kapsamlı, daha verimli tarım ve hayvancılık yapmasını sağlar. Tapu-kadastro hilesiyle arazisi elinden alınan, Dünyanın tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten 7 ülkesinden biri olan Türkiye'de, neden tersi bir uygulama söz konusudur. Araziniz, çayırınız, meranız yoksa, hayvancılık yapamazsınız, tarımda! Hazineye yazılan topraklarınız sizin değil, devletin malıdır. Devlet yarın bu yerlerinizi ihaleye üsülüyle tüzel ve özel kişilere "babasının malı" gibi satar. Dolayısıyla, sizin köyünüze ilçenize ait tapulu çayırınız-tarlanız-meranız yoksa devlete ne kadar güvenip hayvancılık yapılabilirsiniz? Olmaz demeyin, Köy muhtarlarını "Dağ satan" diye suçlu görmeyin. Buna örnek verecek olursak; yıllardır İl Özel İdaresi eliyle Iğdır'lı koyun sürüsü sahiplerinin sezonluk yayla ve dağ kiralama usülüyle dağınızı, yaylalıklarını aldığını gösterebiliriz. Sonuç mu? Dünyanın keşfedilmemiş ve dünyanın bitki çeşitliliği bakımında en zengin doğal meraları her hangi biri ve hiç tanımadığınız bir kişi ve kuruluşa kiralanır- devamında satılabilir. Bu kısa sürede mümkün olmasa bile, küresel ısınma etkisiyle çoraklaşan bir dünyada, ileri ki dönemde, burada hayata tutunmaya çalışan insanlar için gelecekte potansiyel büyük tehlikenin habericidir. Dikkat edilmesi gereken bilimsel veriler. Küresel ısınma nedeniyle, Dünya genelinde her yıl 12 milyon hektar toprağın kaybına neden olan kuraklık ve çölleşme, ekilebilir toprakların kaybını, kıtlığı, zorunlu göç ve çatışmaları tetikleyerek 1,5 milyar insanı tehdit ediyorsa, durumun ne kadar ciddi olduğu gerçeğini kim inkar edebilir.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI