08-01-2022 20:00:00 Son Güncelleme: 09-01-2022 00:15:10

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kars'ta din görevlileriyle bir araya geldi:

"Kardeşliğin filizlenmesi, nefretin silinmesi için gayret ediyoruz. Bu doğrultuda ümmetin ve insanlığın geleceğine rehberlik etmek, çağın ihtiyaç ve beklentilerini hesaba katarak hizmet üretmeyi gerekli kılmaktadır"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kars'ta din görevlileriyle bir araya geldi:

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Kardeşliğin filizlenmesi, nefretin silinmesi için gayret ediyoruz. Bu doğrultuda ümmetin ve insanlığın geleceğine rehberlik etmek, çağın ihtiyaç ve beklentilerini hesaba katarak hizmet üretmeyi gerekli kılmaktadır." dedi.

Kafkas Üniversitesi yerleşkesindeki Ahmet Arslan Kültür ve Kongre Merkezi'nde bölge illerinde görev yapan din görevlileriyle bir araya gelen Erbaş, yaptığı konuşmada, görevlilere büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.

Erbaş, din görevlilerinin Hazreti Muhammed'in varisi olduğunu, gece gündüz demeden çalışmalarında ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiklerini belirterek, "Peygamber Efendimiz, gece gündüz nasıl çalıştı ise nasıl en katı kalpleri yumuşatmak için gayret içinde oldu ise biz de varisleri olarak onun bıraktığı yerden bu işi devam ettireceğiz." dedi.

Erbaş, din görevlisinin en önemli vasıflarından birisinin İslam’a bağlılık ve insanlığa hizmet aşkı olduğunu, gayretinin yeryüzünde iyilik egemen oluncaya, kötülükler ortadan kalkıncaya kadar devam etmesi gerektiğini vurguladı.

"Peygamber varisi ile İslam'a bağlılık kelimesinin ayrı düşünülmesi mümkün değil." diyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslam'a o kadar bağlıyız ki Peygamberlere varis olmuşuz. Biz, Allah'ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesi ile çalışan bir ümmetiz. Biz, hayırda yarışın emri ilahisini ilke edinip insanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için çalışan insanlarız. Kardeşliğin filizlenmesi, nefretin silinmesi için gayret ediyoruz. Bu doğrultuda ümmetin ve insanlığın geleceğine rehberlik etmek, çağın ihtiyaç ve beklentilerini hesaba katarak hizmet üretmeyi gerekli kılmaktadır. Diğer taraftan bu sorumluluk doğru bilgi ile rehberlik etme, hikmetli sözle hakka çağırma, ahlaklı davranışla örnek olma gibi büyük ama büyük olduğu kadar mukaddes bir yükü yüklenmek demektir. Sizler deruhte ettiğiniz bu görev vesilesiyle buradaki kardeşlerimize hizmet ve rehberlik ediyorsunuz. Allah yar ve yardımcınız olsun."

Erbaş, dünyadaki bireysel, bölgesel veya küresel bütün sorunların ancak İslam'ın bilgi ve hikmetine dayalı üstün ahlak ve bakışla çözülebileceğini vurguladı.

Din görevlilerinin güzel ahlakı her yerde yaygınlaştırmak zorunda olduklarını dile getiren Erbaş, "Gençlerimize, çocuklarımıza ders verirken cemaatimize güzel ahlakın mizanda en ağır basan sevap olduğunu her zaman anlatıyoruz. Bunu önce kendimiz yaşayacağız. Onun için değerli hocalarım nasıl ki Peygamber Efendimiz Kur'an-ı Kerim'de üsve-i hasene olarak tanıtılıyorsa bizler de toplumumuzun üsve-i hasenesi olmak zorundayız. O zaman onların gönlüne girmemiz çok kolay olacak ve sözümüzün geçerliliği kolaylaşacaktır. Biz söylediklerimizi önce yapmalı, bu konuda çok titiz davranmalıyız. Bu anlayışı topluma taşıyacak olanlar bizleriz." ifadelerini kullandı.

- "Sözümüzü tesirli kılmak için temel kaynağımız Kur'an ve sünnet olmalı"

Erbaş, din görevlilerinin en sağlam dayanağının, Kur'an ve sünnet olduğuna dikkati çekerek, kalplere etki etmek ve akılları doğruya yöneltmek için Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyeden daha güçlü ve daha etkili söz olmayacağını vurguladı.

Erbaş, şunları dile getirdi:

"Sözümüzü tesirli kılmak için temel kaynağımız Kur'an ve sünnet olmalı. Bunun yanında tabii ki aktüel bilgiyi de ihmal edemeyiz. Sosyal bilimler, edebiyat, tarih, toplum bilim, teknoloji, fizik, kimya ve benzeri pek çok alanda okuyarak kendimizi yetiştirmemiz lazım. Bu bağlamda mesleki ve bireysel olarak kendimizi geliştirmeye, disiplinli okumaya ve disiplinli çalışmaya mecburuz. Özellikle hizmet ettiğimiz bölgeyi, mahalleyi, görev yerimizi ve muhatap kitlemizi bütün özellikleriyle tanımak ve ona göre rehberlik yapmak mecburiyetindeyiz."

Sarıkamış'ta 107 yıl önce binlerce askerin gözlerini kırpmadan şehadete yürüdüğünü anımsatan Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Niye şehit oldular biliyor musunuz? Dinimiz elden gitmesin, mukaddesatımıza, değerlerimize saldırılmasın diye, bunun için şehit oldular. Biz bugün eğer onların uğruna şehit oldukları din, iman, vatan, ezan, bayrak için onlar kadar çalışmazsak ki onlar en mukaddes vardıklarını feda ettiler. Biz zamanımızı feda edeceğiz, emeğimizi vereceğiz, terimizi dökeceğiz. Can vermekten daha mı zor? Onlar canını verdi."

Programa Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Akif Pusmaz, İl Müftüsü Yusuf Eviş de katıldı.

  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI