05-10-2019 12:18:54

Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 40+1 tartışmalarına son noktayı koydu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 29. İstişare Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Seçilme yeterliliğinin yüzde 50'den yüzde 40'a çekilmesi gibi bir çabamız yok. Yüzde 50 sınırının koyulması gayet bilinçli ve değişmez bir gerçektir. Bu konu da bir daha açılmamak üzere burada kapanmıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 40+1 tartışmalarına son noktayı koydu
Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu. Katılımcıları selamlayan Erdoğan, AK Parti'nin 7. Olağan Kongre sürecini başlattıkları bir dönemde gerçekleştirilen toplantının ülke, millet ve parti için hayırlara vesile olmasını diledi. Partinin kuruluşunu 18 yıl önce, 14 Ağustos 2001 yılında "aydınlığa açık, karanlığa kapalı" diyerek, resmen ilan ettiklerini belirten Erdoğan, "Hep söylediğim gibi AK Parti'yi kuran da istikametini gösteren de bugünlere gelmesini sağlayan da daima milletimiz olmuştur. Biz, ilk günden beri sadece milletimizin bize verdiği görevleri yerine getiriyoruz." diye konuştu. Kurulduktan bir yıl kadar sonra yapılan genel seçimlerde milletin teveccühüyle tek başına iktidar olarak ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerini hatırlatan Erdoğan, ülkenin AK Parti döneminde bir asra yaklaşan Cumhuriyet tarihinin en az kuruluş yıllarındaki kadar önemli gelişmelerine şahitlik ettiğini vurguladı. "Milletimizle olan güçlü ve hasbi bağımız sayesinde, girdiğimiz her mücadeleden hamdolsun alnımızın akıyla çıktık." diyen Erdoğan, Türkiye'nin demokrasi ve ekonomide hapsedildiği, çok uzun yıllar boyunca da kurtulamadığı geri kalmışlık zincirini AK Parti ile kırmayı başardığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Kendini milli iradenin üstünde gören vesayetçi anlayışını, tüm çırpınmalarına rağmen ülkemizden kazıyıp attık. Darbe ve cunta teşebbüsleri artık karşısında doğrudan milletimizi buluyor. Siyaset mühendisliği hesaplarıyla milli iradenin arkasından dolanma gayretleri hep hüsrana uğruyor. Sırtını millete değil de başka güçlere dayayan herkes tepetaklak yuvarlanıyor. Terör örgütleri üzerinden ülkemizi ve milletimizi esir almaya kalkanların oyunları boşa çıkıyor. Son olarak ekonomi üzerinden yazılan felaket senaryolarını da birer birer bozuyoruz. Milletimizin özgürlüğüne gözünü dikenlere olduğu gibi ekmeğine el uzatanlara da bunun bir bedeli olduğunu hatırlatıyoruz." Son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye olarak, özellikle Türkiye ortak paydasında buluşan herkesle yol yürümeleri gerektiğini gösterdiğini belirten Erdoğan, Cumhur İttifakı çatısı altında MHP ile 15 Temmuz gecesinden beri yürüttükleri çalışmaların memnuniyet verici şekilde sürdüğünü bildirdi. Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde MHP ile çok daha kapsamlı ve yakın şekilde çalışmaya devam edeceğiz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye AK Parti olarak geçmiş olsun dileklerini iletti. "BİRLİK, DİRLİK, BERABERLİK, DAYANIŞMA, KARDEŞLİK ÇAĞRISI" TBMM'nin yeni yasama döneminin açış konuşmasında da ülkenin geleceği için birlik, dirlik, beraberlik, dayanışma, kardeşlik çağrısında bulunduğunu anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatleri söz konusu olduğunda tüm siyasi partilerin, tüm toplum kesimlerinin birlikte hareket edebilme erdemine sahip olduğuna inandığını belirtti. AK Parti olarak bu konudaki samimi ve ilkeli duruşlarını sonuna kadar koruyacaklarını vurgulayan Erdoğan, "İşte böyle bir ortamda AK Parti 7. Olağan Kongre sürecini başlatıyoruz. Delege seçimleriyle başlayıp belde, ilçe ve il kongreleriyle devam edecek bu süreci olağan büyük kongremizde nihayete erdireceğiz." diye konuştu. Olağan kongre hazırlıklarının her aşamasını dikkatle, hassasiyetle hedeflerine uygun şekilde yürütmeleri gerektiğini ifade eden Erdoğan, amaçlarının milletle gönül bağını tahkim edecek daha güçlü bir teşkilat yapısı oluşturmak olduğunu söyledi. Dünya değişirken, Türkiye değişirken AK Parti'nin yerinde saymayacağını belirten Erdoğan, "Ülkemizi bugünlere getiren parti olarak milletimizin geleceğe ilişkin beklentilerinin de tek adresi Allah'ın izniyle yine biz olacağız. Hiç endişeniz olmasın. Bunun için 24 Haziran ve 31 Mart seçim sonuçlarını da göz önünde bulundurarak partimiz ve ülkemiz için en doğru adımları atmakta kararlıyız. Kongrelerimizde bu kararlılığımızın somut tezahürlerini ortaya koyacağız." değerlendirmesinde bulundu. "TÜRKİYE'Yİ 2023 HEDEFLERİNE MUTLAKA ULAŞTIRACAĞIZ" Ülkeye ve millete kazandırdıkları hizmetlerin, birileri ısrarla inkar etmeye, sıradan hale getirmeye çalışsa da tarihi öneme sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Bu hizmetleri milletimize en doğru ve etkili şekilde anlatmalıyız. Elbette bununla yetinmeyecek yeni ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak politikalar, projeler geliştirecek, icraatları da ortaya koyacağız. Ülkemizdeki her bir vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Genel merkezimiz ve tüm teşkilatlarımızla, Meclis grubumuzla, kabinemizle, kurumlarımızla ahenk içinde Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız." Kongre sürecinde şekillenecek yeni teşkilat yapısının, gelecek dönemde AK Parti'nin sürükleyici gücü olacağını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Belde, ilçe, il başkanlarımızı ve yönetimlerini bu anlayışla belirleyeceğiz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi milletimiz bize destek ve oy vermek zorunda değildir. Biz milletimizin gönlünü kazanarak bunu sağlayacağız. Ana kademe, kadın kolları ve gençlik kolları yönetimlerimizin, milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın, belediye ve il genel meclis üyelerimizin asli görevi budur. AK Parti'yi temsil etmek demek, millete hizmetkar olmak demektir. Bunun yerine AK Parti'nin kendisine sağladığı gücü millete tepeden bakmak, milleti hiçe saymak, sadece şahsi çıkarlarını korumak için kullanan zihniyetin partimizin çatısı altında yeri yoktur. Parti yönetiminden ülke yönetimine kadar her bir arkadaşımız kendisine tevdi edilen vazifeyi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekle görevlidir. Hiç kimsenin üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyip, her şeyi bir üste özellikle de şahsıma havale etme kolaycılığına kaçmaya da hakkı yoktur. Bu tabii bizi ciddi manada üzüyor. 'Beyefendi böyle talimat verdi, böyle istedi' haberimiz yok ama bunun istismarını yapanlar var. Bunları da buradan sizlerin şahsında tüm milletime özellikle duyuruyorum. Şunu herkes bilmeli ki bunların hepsi maalesef fırsatçılıktır. Bu fırsatçılara ikan vermeyeceğiz. Hep birlikte işimizi en iyi şekilde yapacak, bunun için gereken inisiyatifleri alacak, sorumlulukları üstleneceğiz." 'YÜZDE 40' KONUSUNU SON NOKTAYI KOYUYORUM" Partimize yönelik saldırılar, davamızın tehdit olarak görülmesindendir. Bu kadro tek yürek oldukça hiçbir güç bizi hedeflerimize yürümekten alıkoyamaz. 2002 yılı Kasım ayından bu yana ülkemizi ileriye götürmenin çabası içindeyiz. Her alanda tarihi reformları hayata geçirdik. Şehir ziyaretlerinde tüm bu reformları teker teker anlamaya özen gösteriyorum. Bunların yanında siyasi tarihimizin en büyük reformunu yaparak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtik. Bu vesileyle son günlerde yaşanan anlamsız tartışmaya noktayı koymak istiyorum. Seçilme yeterliliğinin yüzde 50'den yüzde 40'a çekilmesi gibi bir çabamız yok. Yüzde 50 sınırının koyulması gayet bilinçli ve değişmez bir gerçektir. Bu konu da bir daha açılmamak üzere burada kapanmıştır. Buradan CHP bir şeyler devşirmeye çalışmasın. Onlara buradan bir şey düşmez. Bazı uyuşmazlıkların daha mahkemeye gitmeden sulh yoluyla çözülmesi bekleniyor. Yürekleri dağlayan çocukların anneye ya da babasına icra yoluyla verilmesine 2. pakette sona eriyor. 2. paketin en önemli konularından biri ise denetimli serbestlik konusudur ve yeniden düzenlenecektir. 2. Yargı Paketi'ni tüm siyasi partilere sunacağız. Bu paketin de uzlaşmayla Meclis'ten geçeceğine inanıyoruz. BM Genel Kurulu'nda yaptığımız konuşmanın kitapçığını sizlere dağıttık. Ülkemizin dış politikalarını eleştirenler cahilliklerinden eleştiriyordur. "ARTIK SÖZ BİTTİ" Ülkenin en eski partisi olan siyaset üretemeyenler terör örgütünün güdümündedir. Buna karşılık Türkiye'nin Suriyelileri evlerine kavuşturma çabalarından rahatsız oluyorlar. Amacımız Fırat'ın doğusunu da barış pınarlarıyla sulamaktır. Planlarımız hazır. BM bunu liderlere anlattım. Güvenli Bölge konusunda kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye devam ettik. Yeteri kadar sabırlı davrandık. Müttefiklerinize sorumuz gayet açıktır. Siz SDG adıyla gözlerden kaçırdığınız YPG/PKK'yı bir terör örgütü olarak görüyor musunuz? Bu açıklayın. Artık onlara söz bitti diyoruz. Hazırlıklarımızı yaptık, gerekli talimatları verdik. Cumhuriyet tarihinin tüm rekorlarını kırarak yıllık 4.4 milyar fazla veren bir ekonomik yapıya ulaştık. Cari dengedeki açık sorununu sonsuza kadar kapatıyoruz. Enflasyon oranını da yüzde 10'un altına çekerek, tek haneli rakamlara indirdik. Bu işin ana belirleyeni bilin ki faizdir. Faiz sebeptir enflasyon sonuçtur. Biz bir üretim ekonomisi düşünüyorsak, finans sektörünün girişimciyi desteklemesi lazım. Bu yüzde 40 faizlerle olmaz. Merkez Bankası'nın müdahaleleriyle faiz düşmüştür daha da düşecektir. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda büyümeyi yüzde 5 ve daha üzerine çıkarmaktır. İşsizliği de yüzde 10'un altına indiriyoruz. Tüm milletime sesleniyorum. Birikimlerinizi yabancı değil Türk Lirası temelli yatırımlarda kullanmasını rica ediyorum. Enerji konusunda tarihi atılımlar yapıyoruz. Doğal gazı tüm şehirlerimize ulaştırdık. İlçe ve belde merkezlerine ulaşmak için de çalışıyoruz. Yerli kaynaklardan elektrik üretme oranımız yüzde 64 noktalarına geldi. Bu sene rüzgar enerjisinde önemli bir yarışma düzenledik. Böylece ülkemize bir enerji yatırımı daha yapmış olduk. Sondaj gemilerimiz Akdeniz'de çalışmalarına devam ediyor. Karada da petrol ve doğal gaz çalışmalarımız devam ediyor. Trakya'da bu yaz toplam doğal gaz alanımızı 2 katına çıkaracak yeni alanlar keşfettik. Buradan elde edeceğimiz doğal gaz, bütçemize 5 milyar lira daha ekleyecek. Türk Akım'da bu yıl inşallah ilk gaz akımını sağlayacağız. Bor cevherinin işlenmesi için yeni bir projeye başlıyoruz. Boru Türkiye'de işleyeceğiz. Tarım ve gıda konusuda önceliklerimiz arasında. Gelecekte gıdayı kontrol edenin de dünyayı kontrol edeceği her geçen gün netleşiyor. Ülkemizde 24 mliyon hektarda tarım yapılıyor. 2050 yıllında dünyanın 10 milyarı ülkemizin ise 100 milyonu geçeceği tahmin ediliyor. Ülkemiz tarımsal gelir konusunda dünyada ve bölgemizde lider konumundadır. Bugün Türkiye 195 ülkeye tarımsal ürün ihraç ediyor. Tarım desteklerini 1,4 milyar liradan 17 milyar liraya çıkardık. Ama ana muhalefet liderinin kulağı vardır duymaz. Sadece mazot desteği geçen yıl 2,8 milyar lira. Ne diyor?" Çiftçilerimize destek yok" Bunların hepsi resmi rakamlar. Ama bunların anlaması mümkün değil. Hükümetimiz döneminde daima üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Üreticilerden 4 milyar liralık ürün alarak, piyasanın üreticimizi ezmesine izin vermedik. Orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olarak, orman kapasitemizi artırdık. Önümüzdeki yıllarda 10 milyon daha fidan dikmeyi hedefliyoruz.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI